Kompozit İş Ayakkabısı
Kompozit iş ayakkabıları hafifliği ile günlük hayata; dayanıklılığı ile iş hayatına uygun modelleri içiyor. Rockwell, Tron, Yeşil ve Master markalarına ait modellerin bulunduğu kategorimizde, ayağınızdan asla çıkarmak istemeyeceğiniz birbirinden zarif tasarımlar yer alıyor. Ayağınıza şıklık ve emniyet getirecek modeller, tümüyle lisanslı ürünlerden oluşuyor. Piyasada bulabileceğiniz en özel modeller canisguvenligi.com’da avantajlı fiyat garantisiyle satışta. Kendi kutusunda bilgilendirme kartı ile birlikte ayağınıza kadar gelen bu fırsatı geri çevirmeyin. Hafifliği, rahatlığı ve üstün koruma teknolojisiyle sınırsız bir dünyaya kapı aralayan üstün nitelikli, kaliteli tasarımlar bırakın iş yerinizde tüm gözleri üzerinize çevirsin. Ünlü markaların son çıkan en şık modelleri; direkt akıtma ve hava geçirgen özellikleriyle tabanından bağcığına ihtiyaçlarınızı düşünerek konforunuz için tasarlandı. Görüntüsü ve sahip olduğu teknik niteliklerle emsali bulunmayan o modeli aramayın, çünkü aradığınız her şey canisguvenligi.com’da!
Kompozit iş ayakkabı nedir bazılarınız bilmeyebilir. Bu aslında oldukça olağandır. Çünkü kompozit özel bir karışım ile elde edilen ileri teknoloji ürünüdür. Esasında kompozit modeller fonksiyonel açıdan çelik burunlu modellerle epey benzer. Fakat sahip olduğu metalsiz karışımla çelik korumalı modellerin aksine elektrikçi ayakkabısı olarak kullanılabilir. Birden farklı malzemelerin karışımından oluşan kompozit, farklı materyallerin birleşmesi ile elde edilebilir. Bununla birlikte sert plastik, kevlar aramid elyaf ve karbon elyaf karışımın vazgeçilmez bileşenlerindendir. Tıpkı demirli modeller gibi 200J darbe dayanımına sahiptir ve ara tabanda da kullanılır. Delinmeye ve kesilmeye karşı çelik kadar dayanıklı fakat ondan çok daha avantajlıdır. Zira karışımın içerdiği malzemeler, dayanıklı yapısına karşın hafif olması için özenle seçilmiştir.
Kompozit ayakkabı çelik burun korumalı modeller kadar korunaklı fakat ondan daha avantajlıdır. Hafiflik, ürünler kıyaslandığında fark edilen en bariz avantajdır. Çünkü aralarında ciddi ağırlık birimi farkı vardır. Korunaklı olması adına üretilen metal plakalar öz kütlesi nedeni ile ağırdır. Fakat kompoziti oluşturan birleşimin öz kütlesi daha hafiftir. Dolayısı ile geliştirilen koruma plağı ile ayakkabı tabiatıyla daha hafif olmaktadır. Bu, işçilerin kompozit seçiminde başlıca etkendir. Zira çalışma sırasında hafiflik, işçinin çalışma hızı ve performansını doğrudan etkilemektedir. İşçi, ayağına binen fazla yük nedeni ile ekstra çaba harcamadığı için mevcut enerjisini daha yerinde ve dengeli kullanır. Bacak ve sırt kaslarını ayağındaki ekstra ağırlıkla kullanmayan işçi, çalışma sırasında veya sonrasına vücut ağrıması yaşamaz. Çünkü kompozit işçi ayakkabısı yerine demirli model seçen bir kişide bu tür ağrılar yaygındır. Özellikle bu kaslarını fazla çalıştırmayan kişiler, ayakkabıyı giydiği her günün ertesine hamlama adı verilen bu ağrıyı çekecektir. Oysaki kompozit model hafifliği ile işçinin ertesi güne daha dinç kalkmasını sağlar. İşçi, zindeliği nedeni ile keyifli ve mutlu hisseder. Daha etkin çalışır. Çelik modellerinden %30 oranında ağırlı daha azdır. Dolayısıyla uzun sürelerce ayakta kaldığınız ya da sürekli hareket halinde olduğunuz bir iş varsa; kompozit sizi daha özgür kılacaktır. Özellikle tırmanma gerektiren ekstra efor sarf etmeli çalışmalarda enerji tasarruflu çalışır. Ayakkabının burun kısmına koyulan kevlar karışımlı kompozit plaka, tüm ayağı korumaz. Daha çok burun ucu adı verilen ve ayak parmaklarınızın yer aldığı kısmı korur. Esasında bu kısım ayağın en çok darbe alan yerlerinden biridir. Kompozit işçi ayakkabı giyme halinde parmaklar korunur. Çok değil, birkaç ay içinde yürürken ayağınızı kaç yere çarptınız? Yalnızca evde turlarken bile parmaklar (özellikle serçe parmak) bir yerlere çarpar. Hepimizi en az birkaç kere kıvrandırmış bu olay iş hayatında kıvrandırmaktan öte bir hal alabilir. Demir çubuklar, paslı metaller, keskin ve delici aletler… İşte tüm bunlar sahalarda görmeye alışık olduğumuz materyaller. Evlerde sehpa ayağı ya da kapı eşiğine çarptığımızda bile acı ile gözümüzden yaş getiren çarpmalar; bu tür bir çarpışma sonrasında çok daha ciddi hasarlar verebilir. Dolayısıyla kullanımı anlamlıdır. Üstelik çalışırken parmaklarımız için tehdit oluşturan tek şey duran objeler değildir. Gelin olası tehlikeleri birlikte gözden geçirelim.
Kompozit işçi ayakkabı ile koruma sağlayacağınız bir başka alan da yuvarlanan ya da düşen nesnelerdir. Özellikle oval hatlara sahip nesneler hafif bir dokunuşla bile kolayca yuvarlanabilir. Silindir şeklinde ağır metal tüpler, içi su dolu büyük bidonlar ve demir borular… Ayağınıza denk geldiğinde ince ayak parmaklarınızı çatırdatabilen bu nesnelerle yaralanma, korumalı ayakkabı giymediğiniz takdirde, oldukça yüksek olasılık taşır. Buna ek olan başka bir obje yaralanması ise sıklıkla depo elemanlarının başına gelir. Yüksek raflarda bulunan küt objeler, içi dolu ağır koliler bunlardan yalnızca birkaçıdır. Fizik kanunlarından biri olan çekim etkisi ile hafif sayılabilen objelerin düşmesi bile zarar görmenize neden olabilir. Bu tür olaylar, en iyi ihtimalle acı ile yüreğinizi hoplatacaktır.
Kompozit iş güvenliği ayakkabısı için en ciddi riski ise araçlar oluşturur. Sıradan bir otomobil bile narin ayak parmak kemiklerinizi birkaç parçaya bölmek için yeterlidir. Üstüne üstlük çalışma alanlarında sıradan otomobillerden hacmi ve ağırlığı daha fazla araçlar vardır. Özellikle şantiye alanlarında görmeye alışık olduğumuz bu araçların ağırlığı ton ile ölçümlenebilir. Vinçler, dozerler, silindirler, kamyonlar, perdah makineleri ve beton dağıtıcılar gibi araçlar açık alan çalışmalarında sık görülen ağır makine araçlarındandır. Bunlardan herhangi birisinin sıçratacağı ağırca bir taş bile işçinin ayak sağlığı ve bütünlüğüne makro düzeyde hasar vermeye yeterlidir. Dolayısıyla bu tür alanlarda bilinçsizce korumasız ayakkabı giyen işçiler hayatları boyunca en az birkaç defa yaralanmaktadır. Kompozit karışım, bu tür etkilere karşı etkin bir savunma kalkanıdır.
Kompozit güvenlik ayakkabısı faydaları bunlarla bitmez. En önemli özelliği elektrik çalışması gerçekleştiren kişileri de darbelere karşı korumasıdır. Zira çelikli ayakkabıların aksine kompozit, elektrikçi ya da elektrik, işinin bir parçası olan işçiler tarafından giyilebilir. Bunun nedeni kevlar aramid elyaf, karbon elyaf ve plastik gibi yalıtkan maddelerden oluşmasıdır. Elektrik akımını izole ederek kişinin çarpılmasını engeller. Çelik ise metaldir. Metal ise iletkendir. Yani hiçbir şekilde elektrik izolasyonu sağlamaz. Şöyle örnek verelim ayakkabının burnuna değen açık bir kablo, metalin bulunduğu ve iletken özellik gösteren dokunduğu her maddeye yayılım gösterir. Buna ayakkabının sayası ve ayaklarınız da dâhildir. Ayaklarınıza değecek elektrik akımı kalbe ve beyne de iletilecektir. Kompozit uçlu iş ayakkabısı giymediğiniz hallerde ani kalp durması gibi ölümle neticelenen olaylar gerçekleşecektir. Bunun nedeni kan ve damarların ayaktan tüm bedene iletilmesi olacaktır. İletim sonucu, tüm bedende doku hasarı meydana gelecektir.Elektronlar aracılığıyla gerçekleşen bu vahim olay, zincirleme bir etkiyle tüm bedeninizi saracaktır. Dolayısıyla çarpılma riski taşıyan çalışmalarda, burun korumalı model tercihiniz kompozitten yana olmak zorundadır. Bir araya geldiği tüm maddelerle sertlik kazanan kompozit kullanmamak için herhangi bir neden yoktur. Zira hafifliği, her alanda kullanılabilmesi ve çelikli modellerde aynı seviyede koruma sağlaması ile eksiksiz ve hatta kusursuzdur.
Kompozit Burunlu İş Ayakkabısı
Kompozit burunlu iş ayakkabısı yeni sayılabilecek bir icattır. Bundan çok da uzun olmayan bir zaman önce, emniyet sağlaması adına giyilebilecek tek ayakkabı çelikti. Ordu çalışanları yani askerler, motosiklet tutkunları ve elbette işçiler güvende kalabilmek adına çelik modellere yöneliyordu. O zamanlarda çok daha ağır olan bu tradisyonel tasarımlar kullanıcıların ağırlık şikâyetleri ile gelişti ve büyük oranda hafifleşti. Takip eden süreçte çelikten çok daha hafif bir birleşim olan kompozit burun ortaya çıktı. Kompozit burun emniyet ayakkabıları için adeta bir devrimdi. Sağladığı ekstra avantajlar ve elbette hafifliğiyle çabucak pek çok ayakkabı üreticisinin dikkatini çekti. Havaalanı çalışanları tarafından da metal detektörlerini gereksizce çalıştırmaması nedeni ile kapsamını iyice arttırdı. Günümüzde kimi kişilerin kompozitin dayanıksız olduğu gerekçesi ile çeliğe yönelen kesimleri var. Kompozit burunlu iş ayakkabıları için bu, anlamsız bir ön yargı olmaktan öteye geçemese de; kabul edilebilir. Hafifliğini zamanla azaltması nedeni ile eski dönemlerdeki gibi uzun vadede zarar oluşturmuyor. Fakat kompozit de tıpkı çelik gibi, 200J darbe dayanımı gerçekleştiriyor. Kompozitle çelik karşılaştırıldığında kompozitin yalnızca bir dezavantajı vardır. O da darbe ortadan kalktıktan sonra kompozit plakanın eski haline dönmesidir. Bu durum ilk bakışta sizlere bir avantaj gibi gelebilir. Fakat 200J’dan fazla olan darbelerde kırılan plaka, darbe kalktıktan sonra eski haline dönüşür. Durum çelikte farklıdır. Çünkü çelik kırıldığında ya da göçtüğünde kendiliğinden eski halini almaz. Bu ayak parmaklarının sıkışmasına neden olsa da ayakkabının artık kullanılamaz olduğuna dair güçlü bir işarettir. İş ayakkabısı kompozit burunlu çeşitlerde sonuçlar yanıltıcı olabilir. Bunun nedeni karışımın içeriğidir. Yani eski haline dönen kevlar karışımlı plakada ürün tamamen eski haline döndüğü için, işçi ayakkabıyı tekrar giyebilir. Korumanın kırıldığını anlayamayan işçi, korunduğunuzu zannederken aslında savunmasız bir konuma geçer. Dolayısıyla ağır darbe alan bir işçi durumu riske atmamak adına çok şiddetli darbe almış ayakkabısını ıskartaya çıkartmalıdır. Yani onu yenisi ile değiştirmelidir. Tersinde alacağı yeni bir darbe için beklediği koruma kat'iyen gerçekleşmeyecektir.
Kompozit burunlu iş ayakkabı için biraz da teknik detaya girelim. Bu tür bir ürünü imal ederken yassı ve yuvarlak hatlı bir tür parça elde edilir. Bu parça, korumayı sağlayan ana maddedir. Sert ve el ile bükülmez ya da kırılmaz haldedir. Ayakkabı henüz tam anlamıyla oluşturulmadan ayakkabı üzerine bir kapak gibi yerleştirilir. Parmakların içine girmesine el verişli olabilmesi için bombeli kısım yukarı bakacak biçimde bulunur. Kimi modellerde ara taban da bulunur. Kompozitin anlam kazanabilmesi için ara taban da kevlardan meydana getirilir. Esasında ara taban da burun ucunda yer alan plakayla aynı amaca hizmet eder. Farkı formudur. Taban yerleştirileceği için düz formdadır. Ara kısma yerleştirilerek alt tabandan da koruma sağlanır. Yalnızca burun uçlulara göre burun uçlu ve ara tabanlı modeller daha korunaklıdır.
Kompozit burunlu işçi ayakkabısı bütün modellerinde ASTM, ANSI, TR ve OSHA kurallarına uygundur. Metalliller gibi lisanslı ve belgelidirler. Hatta öyle ki çeşitli açılardan metallilere göre daha güvenlidirler. Fakat bu modele ve kullanılacak alana göre değişkendir. Örneğin sıcak bu tür bir koruma sistemine sahip ürün için uygun değildir. Zira meydana geldiği plastik ve türevi maddeler sıcak karşısında koruyuculuğunu kaybedebilir. Fakat burada bahsedilen günlük hava sıcaklığı değildir. Kast ettiğimiz şey daha çok endüstriyel çalışmalarda karşımıza çıkan sıcaklıklardır. Fakat soğuk havalar için herhangi bir sorun teşkil etmezler. Hatta öyle ki belirli bir düzeyde ısı yalıtımı yaparlar. Metal karlı havalarda soğuyarak sayadan ayağa soğuk hava akımı gerçekleştirir. Plastik ise soğuğu daha geç iletir.
Kompozit burunlu ayakkabı modelleri içinde farklı düzeyde koruma sağlayan modeller vardır. Yani her model 200J koruma sağlamaz. Bazı modellerde metal kapaklar çok daha işlevseldir. Bu noktada gözü kapalı bir tercih yapmak yerine, direnç sağladığı sınır noktasına gözleri çevirmek gerekir. Alternatif olarak çelikler de incelenmeli (elbette bahsettiğimiz alanlarda çalışmıyorsanız) Joule bazlı dayanım seviyelerini karşılaştırmak gerekmektedir. Şayet konuyla ilgili arada kaldıysanız işinizi ve işinizde burun buruna geldiğiniz ya da gelme ihtimali olan tehlikeleri düşünün. Örneğin bir müze, santral, AVM, adliye ya da karakol çalışanıysanız en doğru tercih kevlarlı kompozit burunlu güvenlik ayakkabısı olacaktır. Çünkü gün içinde binaya giriş çıkış yaparken detektör aktive olmayacaktır. Çünkü güvenlik detektörleri metale tepki verirken polimer bazlı plastik ve kevlar gibi malzemelere tepki vermeyecektir. Şayet ağır makinelerle çalışma gösteriyorsanız kompozit her zaman doğru tercih olmayabilir. Bu noktada daha önceden de belirttiğimiz jul direncine dikkat etmenizde fayda var. Bazı modellerde metal başlıklı ayakkabıların jul dayanımı daha fazla olabiliyor. Tüm modeller için geçerli olmayan bu durumda ilgili düşünme süreçlerinin ve biraz da araştırmanın hiçbir zararı olmayacaktır. Unutmamalısınız ki, her işin kendine has zorlukları ve tehlikeleri vardır. Bu zorlukları atlatmak ve tehlikelere karşı savunma geliştirmek araştırma ve önlem alma ile mümkün olur.
Kompozit burunlu iş güvenliği ayakkabıları bilimin gücünden yararlanılarak oluşturulan modellerdir. Konveksiyonel emniyet modellerine bir alternatif olarak sunulmuşlardır. Bilhassa düşük ve orta risk düzeylerine sahip olan iş yerleri için dört dörtlük koruyucu özelliktedirler. İçlerinde pek çok farklı tür vardır. Tasarımları, renk, ekstra koruma faktörleri ve yapıldıkları ana malzemeleri nedeniyle çeşitlilik artar. Mevsimsel değerlere ve gösterdikleri başarıya göre de farklılık kazanırlar. EN standartları çerçevesinde her biri, prototip aşamasındayken denenir. Karşıladığı söylenen özelliklerin seviyesini belirlemek denetimden geçmelerinin bel kemiğini oluşturur. Denenme sonucu aldıkları puanlama sistemi ile farklı farklı sektörlere ve işçilere hitap ederler. Ayrıca kullanılan bilim teknikleri de çeşitlemede etkendir.
Şüpheye yer bırakmayan bir gerçek vardır. O da kompozit burunlu iş ayakkabısı fiyatları yukarıdaki paragrafta belirttiğimiz unsurlardan etkilenir. Her yeni çıkan model, bir öncekine göre daha donanımlı olduğu için mağazaya girdiğinizde eski modeller daima daha düşük rakamlı bedellere sahip olacaktır. Örneğin bu başlıklar gücünün arttırırken git gide daha hafif olmaktadır. Bu bir takım bilim insanlarının yoğun uğraşları sonucunda olmuştur. Ayakkabı üreticileri en güzel, en hafif, en kaliteli ve en şık ürünleri üretmek adına bu tür uğraşları desteklemektedir. Hatta kendi bünyelerinde gerçekleştirdikleri bu araştırmalar üreticilerin para harcamasına nenden olmuştur. Ayrıca tüketicinin neye ihtiyaç duyduğunu anlamak için yapılan pazar araştırmaları da (anketler) ederi olan faaliyetlerdir. Hal böyle olunca fiyatlar da durumdan etkilenmektedir.
Kompozit Burun İş Ayakkabısı
Kompozit burun iş ayakkabısı taban teknolojisi gelişmiş yeni modellere ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle Rockwell ve Tron gibi Trumar kaşeli işlerde bu yeni bulunan bilim tekniği uygulanmaktadır. Ürünün genel dayanıklılığını artırmak için bulunan yöntemde dikiş ya da yapıştırıcılar bulunmamaktadır. Direkt enjeksiyon adı verilen uygulama ile ayakkabının bölümleri birbirine bütünleşiktir. Çift yoğunluklu poliüretandan oluşturulan yöntem ile ayakkabı suya değdiğinde ya da gerildiğinde açılma yapmamaktadır. Bir düşünün çoğu ayakkabı deforme olmaya başladığında ilk nereden fire verir? Sanırım hepimizin cevabı aynı. Fire verdiği yer (ekstrem durumlar haricinde elbette) daima taban ve sayanın birleştiği yerdir. Geleneksel metotlarda bu deformasyonun gecikmesi için yapıştırıcı madde ve dikiş bir arada kullanılırdı. Kompozit burun iş ayakkabıları yeni nesil modellerinde ise bunun ötesine geçildi. Çünkü dikiş ve yapışkanın bir arada kullanılması tek başına kullanılanlara nazaran gecikse de yine de limitli ömre sahipti. Özellikle iş hayatında kıvrılan, bükülen, pislenen ve su gibi maddelere maruz kalan ayakkabılar bu limiti çok daha geriye çekmekteydi. Hal böyle olunca piyasada kalitesini kanıtlamış Trumar gibi markalar duruma el attı. Sonuç olarak bilimden faydalanarak direkt enjeksiyon yöntemini buldu. Bir makine yardımı ile gerçekleştirilen sistemde hata oranı yok. Öylesine derin bir hassasiyetle işlem gerçekleştiriliyor ki her bir ayakkabı, aynı ölçüde yoğunluğa sahip. Sayaya doğrudan bağlanan çoğu kez ara tabanlı ürünler gerçekten de teknolojinin geldiği en uç nokta.
Kompozit burun iş ayakkabı için dayanıklılık yalnızca yakalanması gereken aşamalardan birisi. Üretilen çoğu model birden fazla riske göğüs gerecek şekilde tasarlanıyor. Yani kompozit korumasına ek olarak daha pek çok faktöre karşı da donanımlı hale getiriliyorlar. Elbette ki donanım faktörleri arttıkça ürün başka başka simgelerle sembolize ediliyor. Bunu sağlayan esasında EN standartlarıdır. Tüketicinin seçim konusunda hata yapmasını ve konuyu daha iyi anlaması adına bu tarz semboller kullanıyor. Semboller kısaltmalar halinde çoğu zaman bir harf ya da harf öbeğinden oluşuyor. Sahip oldukları semboller fazla ise bilin ki koruma sağladığı alanlar da fazla. Gelişen bilimsel teknikler ve ilerleyen teknolojilerle birlikte kompozit burun ayakkabı da daha çok sembol ile belirtilmeye başladı. Bu sembolleri daha da yalın hale getirmek için başka semboller kullanmaya başladı. Bu semboller; S1P, S1, S2, S3, S4 ve S5’tir. Örnek vermek için S1 ve S5’i ele alalım. S1, S5 ile karşılaştırıldığında daha az korumaya sahip bir modeldir. Yani S ile başlayan ürünlerde rakam değeri yükseldikçe ayakkabı daha çok faktöre karşı koruma sağlıyor demektir. Burada S1P ve S1 kafanızı karıştırabilir. Çünkü her ikisinin rakam değeri de eşit. Fakat S1P’de bulunan P ibaresi ürün için ekstra bir anlam ifade ediyor. Dolayısıyla P ile ibare edilen modeller için daha gelişmiş demek hem doğru hem de yanlış olabilir. Kompozit burun işçi ayakkabı hakkında böyle bir değerlendirme yapamayız. Teknolojinin ilerleyip durduğu bu günlerde kesinlik içeren böyle bir kıyaslama bizi yanlış yollara saptıracaktır. Çünkü her bir ayakkabı kendi koşullarında mükemmeldir. Tıpkı bir balığı ağaca tırmanamadığı için başarısız sayamayacağımız gibidir bu durum. Çünkü her insan kendi yetenekleri doğrultusunda değerlendirildiği gibi, her ayakkabı da imal ediliş amacı doğrultusunda değerlendirilmelidir. Örneğin ilk bakışta bir bot suya karşı dayanımı ile daima sandaletten +1 düzeyse fazla faktöre sahip olacaktır. Fakat bir botu yaz aylarında giydiğimizde konforlu hissetmeyeceğimiz kesindir. Dolayısıyla yalnızca sayısal değerlere ve sembollere bakarak kompozit burun güvenlik ayakkabısı almak kesinlikle yanlış tercih olacaktır. Peki, buna göre kompozit bir ürün alırken nelere dikkat etmeliyiz? Öncelikle mevsime has özellikler baz alınmalıdır. Hava yağmurlu mu yoksa güneşli mi, ayaklarım terler mi terlemez mi şeklinde sorular sorulmalıdır. Ardından kişi sahip olduğum hastalıklar ve beklentiler nelerdir diye sormalıdır. Örneğin bel omurgasında sinir sıkışması gibi bir rahatsızlık varsa hafiflik öncelik olmalıdır. Yahut bağcık bağlamayı bilmiyorsa seçeceği model cırtlı olmalıdır. Daha sonra iş yeri risklerini düşünmeli ve ne ile karşı karşıya olduğunu temiz bir görüş ile değerlendirmelidir. Şayet riskler yalnızca kutu düşmeleri ile sınırlıysa 100J ya da 200J korumalı herhangi bir model de işine yarayacaktır. Son olarak düşünmesi gereken unsurlar ise görünüş ve fiyattır. Görünüşü hoşuna giden deri ya da süet bir model alabilir. Son olarak bütçesini aşmayan fakat gerekli özelliklere de sahip bir ürün edinmelidir.
S1P Kompozit İş Ayakkabı
S1P kompozit iş ayakkabı A, E, P ve SB ile ifade edilir. Bu ifadelerin hepsi anlamlıdır. Fakat bunu açıklamadan önce tüm iş modellerinin üçe ayrıldığını belirtmemiz gerekir. Bunlar; 100J korumalı, 200J korumalı ve korumasız modellerdir. 100J ve 200J başlık yani plaka ile koruma sağlar ve konumuzla ilgilidir. Korumasız iş ayakkabıları ise koruyucu burna sahip değildir. Dolayısıyla konumuz dışındadır. EN-ISO 20347:2012 standardına göre tasarlanan bu ürünler 0B ile ifade edilir. Buna ek olarak farklı korumalara sahip olabilirler. Fakat bir ayakkabının üzerinde sıfır ve b ile ifade edilen (0B) bir ibare görüyorsanız, o modelin burun kısmında herhangi bir koruma olmadığını anlayabilirsiniz. Korumalı modellerde eğer ayakkabı 100 Joule dayanım gösteriyorsa PB ile ifade edilir. Bunlar da tıpkı korumasızlar gibi farklı farklı özelliklere sahip olabilirler. Fakat S1P kompozit iş ayakkabısı 200 joule dayanım gösteren grup içinde yer alır. Üzerinde SB ibaresi bulunur. Bu ibare korumanın ürün üzerinde yer aldığına ve koruma üst sınırının 200 joule olduğuna işaret eder. Şayet ürün S1P ise bu, o ürünün koruma başlığına ek olarak antistatik olduğuna da işaret eder. Açılımında A ile sembolize edilen budur. Ona ek olarak topuk bölmesinde yer alan ekstra bir sistem ile şok absorbsiyonu bulundurduğunu da ifade eder. E ile gösterilir. Ayrıca yalnızca ezilmelere karşı ayak parmaklarını değil; ayağın alt bölümünü de koruduğu anlamını taşır. P ile belirtilen de budur.
Ayağın altında bulunan çok sayıdaki sinir uçları, ayağın hassas olmasını sağlamıştır. İlkel dönemlerden bu yana sahip olduğumuz bu özellik S1P kompozit iş ayakkabıları ile her ne kadar ekarte edilmiş olsa da hayat kurtarıcıydı. Çıplak ayağımızın kesilmesini fark edemeseydik ilkel yaşam süren atalarımız çıplak ayaklarına batan kesiciler yüzünden kan kaybederek ölürdü. Yahut hiçbir şekilde bu tür nesnelerden kaçınmaz, kötürüm kalana kadar hayatlarına devam ederlerdi. O tarihi geçmiş günlerde, bu durum bir noktada işimize yarasa da günümüz toplumunda kimi zaman gereksiz ve hatta tehlikeli hale gelmiştir. Uzun çalışan, dikkati çeşitli uyarıcılarla dağılan, sürekli acelesi olan bizler; son derece tehlikeli kesici – delici aletlerin geliştirildiği bu dönemde çıplak ayakla gezemeyiz. Öyle ki taban koruması olmayan yani P ile ifade edilmeyen bir ayakkabıyla riskli bölgede gezmemiz dahi yasaktır. S1P kompozit burunlu iş ayakkabısı kullanımı da bu yüzden oldukça önemlidir. EN-ISO 20345:2011 standartlarınca geliştirilen bu sınıfın ürünleri, özellikle zemini dağınık yerlerde kullanılmaktadır. Yer yüzeyinde bulunan diken ve sivri taşlar gibi ufak tefek risklere karşı etkilidir. Aynı zamanda keskiler, falçatalar, dikenli teller, çiviler ve buna benzer sivri – kesici aletlere karşı da koruyucudur. Cam kırıkları gibi keskin yüzeye sahip materyallere basıldığında normal bir ayakkabı tabanından zedelenir. Açılma yapan yerinden kesici yüzey, kişinin ayağını kesecektir. Hassas sinir uçları, önemli kaslar, büyük kan damarları ve dokuların olduğu ayak tabanına böyle bir müdahale, kanlı ve çetin sonuçlar doğuracaktır. Çoğu işçinin başına gelmesi olası bu durumlara karşı ara taban mucizevî bir üründür. S1P kompozit burunlu iş ayakkabı için anlattıklarımızı toparlamak gerekirse; bu ayakkabılar kompozit burun korumasına ek olarak ayak tabanını da korur. Kevlar ara taban ve kompozit başlığa ek olarak ürünler antistatik özellik de gösterir. Ayrıca topuk kısmında enerji absorbsiyonu bulunur. Bunlar S1P ibareli bir üründe mutlaka bulunması gereken özelliklerdir.
Çoğunlukla yazlık modellerden meydana gelirler. Yağışlı bir bölgede yaşıyorsanız bu ayakkabıları tercih etmemenizi önermekteyiz. Çoğunlukla delikli ya da boşluklu olan tasarımlardan oluşur. Yahut saya kısımları emici özellikte çeşitli kumaşlarla bezenmiş olabilir. Tekstil kumaşlarından oluşanlar genellikte spor görünümdedir. Fakat deri ile kombinlenen klasik modelleri bulmak da mevcuttur. Diğer tüm sınıflarda olduğu gibi görsel etkiler ürünün sınıfını etkilemez. Görsel ve teknik özelliklerin bir arada olduğu S1P kompozit burunlu iş ayakkabıları için durum farklıdır. Bundan kastımız az önce de bahsettiğimiz yüzeyde bulunan delikler ve boşluklardır. Ürünlerin üzerinde bulunan bu detayların ebatına göre zemini yüzeysel ıslak yerlerde kullanılabilirler. Burnu kapalı sandaletler ya da yan taraflarında açıklık bulunduranlar hariç; diğer modeller az miktarda suyu kaldırabilir. Önemli olan su birikintisinin taban kısmını aşmamasıdır. Sayanın yan taraflarında delik olmasa dahi, S1P model su alabilir. Çünkü saya malzemesi tekstil kumaş ya da su karşısında etkilenen süet deri olabilir. Süet deriye su değmesi halinde yüzeyinde renk farklılıkları oluşabilir ya da emici özellik gösterebilir. Haliyle görünürde sıvı girişini mümkün kılacak bir ayrıntı olmasa dahi S1P kompozit burun iş ayakkabısı yüzey kapmasının geçirgenliği sebebiyle ayaklarınızı ıslatabilir. Dolayısıyla ilgili sınıf ürünlerini, daha çok güneşli ve güzel havalarda kullanmalısınız. Şayet güneye yakın bölgelerde ya da kurak iklimin hâkim olduğu şehirlerde giymeniz çok daha olasıdır.
En iyi S1P modelleri Rockwell kaşeli modellerdir. Rockwell ürettiği iş güvenliği ayakkabı modellerinde daima kompozit kullanır. İş güvenlik alanına kazandırdığı tasarımlar spor görünümdedir. Genç ya da spor giyinmeyi seven işçileri hedef alan Rockwell, eşsiz tasarımlarıyla iş hayatında görmeye alışık olduğumuz markalardandır. Hem cırtlı hem de bağcıklı modelleriyle öne çıkan marka, ürettiği ürünlerde emniyete değer verdiği kadar rahatlığa ve güzelliğe de önem vermektedir.
S1P kompozit burun iş ayakkabı için parmak koruma nasıl ki kevlar aramid ile yapılıyorsa, taban da ona uyumlu şekilde kevlardır. Zaten bunun aksi hallerinde ürünün elektriğe karşı koruması mümkün olmazdı. Dolayısıyla gelenekselden sıkılıp daha çağdaş modellere yönelmek isteyen işçiler içinde elektrikçi ya da bu mesleğe yakın meslek işçileri yoğunluktadır. Esasında sırf iş hayatında elektrik ile ilgili bir çalışma göstermiyorum düşüncesiyle çeliğe yönelmek anlamsızdır. Zira her ne kadar iş tanımız içinde olmasa da ekstra bir özellik olarak yalıtımlı model kullanmak avantajlı olabilir. Kullanımın git gide yaygınlaştığı günümüzde kaçak ihtimali günlük yaşantımız için de bile yer alır. Haliyle naçizane önerimiz, joul değerleri iş yeriniz ile eşleşiyorsa tercihinizin kompozitten yana olmasıdır.
S1P kompozit burun iş ayakkabıları için geçerli olan bir başka durum da ayakkabıların daima kaymaz taban olmasıdır. Anlaşılabileceği gibi ayakkabının zemine değen alt tabanı ile ilgilidir. Bunun için tutunma mukavemeti yüksek bir malzemeden oluşturulmuş olması gerekmektedir. Tron ve Rockwell gibi markalar, kaymazlık sağlayabilmek adına PU malzeme kullanmaktadır. Robotik makinelerle geliştirdikleri bir teknikle ayakkabılar kaymaz olurken bir yandan da tabanın ayakkabıya sıkıca yapışmasını sağlamaktadır. Fakat bazı ayakkabı imalatçıları daha geleneksel yöntemlerle işlem gerçekleştirmektedir. Özetlemek gerekirse; ürün kullanılacağı alanla eşleşiyorsa sonuç istenildiği gibi olacaktır.
S1 Kompozit İş Ayakkabı
S1 kompozit iş ayakkabı A, SB ve E ibarelidir. S1’in S1P ayakkabılardan farkı ara tabana sahip olmamasıdır. Nitekim açıklama sembollerinde P bulunmaması da bu yönünü göstermektedir. Ana ayak parmak koruması dışında herhangi bir kevlar koruma kalkanına sahip değildir. Aynı bir kalkan gibi ayak parmaklarını müdafaa eden ayakkabı daha çok darbe ile ilgili koruma sağlar.
Topuğunda bulunan ve E ile açıklanan enerji absorbsiyonu > 20 Joule ile ifade edilen koruma sınırına sahiptir. Topukta bulunan fazla enerjinin emilimini sağlayan absorbsiyon sistemi, hissedilen negatif etkinin azalmasına neden olur. Enerjinin soğurulması ile dengeli bir emülsiyon sağlar. Bu ayaklara değin ulaşan fazla enerjinin yayılımı anlamına gelir. S1 kompozit burunlu iş ayakkabı giymek bazı kişiler için o kadar da önemli gelmeyebilir. Hele de riziko güçlü değilse çoğu zaman ayakkabının sunduğu diğer avantajlar gözardı edilmektedir. Öncelikle insanların anlaması gereken ilk şey, bilek desteği gibi ek özelliklerin de bu sınıfta bulunduğudur. Fakat ayakkabıyı güvenli ve rahat yapan en iyi sınıf özelliği ani şiddetleri emmesidir. Özellikle omurga disklerinde problem bulunan kişiler için bu özellik mucizevidir. Hoplama anında aktive olan sistem aniden oluşan basıncın bedene ulaştırmada zayıflatıcı konumdadır. Şok dalgasını emerek titreşimlerin emilimini gerçekleştiren sistem, eklem üzerinde oluşan ve omurgaya kadar devam eden titreşimleri filtreler. Bu şekilde bilhassa hasarlı bedenler için koruyucudur. S1 kompozit iş ayakkabıları titreşim emici özelliğiyle bedenimizin en hareketli ve hassas bölgesini stabil durumda tutar. Omurga ve eklemler olmadan hareket etmemiz ya da ayakta durmamız mümkün değildir. Bu bölgelerde oluşan hasarlarla tüm bunları gerçekleştirmekte ızdırap verici olabilmektedir. Haliyle hem sorun oluşumunu engelleme hem de var olan sorunu dizginleme açısından S1’lerde bulunan özellik, bulunması gereklidir. Özellikle faal iş gören, yüksek yerlere çıkma ve ordan inme gibi hareketlerde faydası makro düzeydedir. Yeryüzüne ters bir şekilde basıldığında bile bu özelliğin hafifletici etkisi ile işçi, olumsuz etkileri daha az hisseder. Balans kurmamıza yardımcı olan ve intrinsik ve ektrinsik kaslarla koordine edilen ayaklar biyometrik işlemler boyutunda fonksiyoneldir. Bedenin sabit kalması ve hareket etmesinde önemli işlev gören ayaklar için yük bindirimini azaltan kuvvet emici özellik vazgeçilmezdir. Dolayısıyla tüm S1 kompozit burunlu iş ayakkabıları ayaktaki yük dağılımını orantılı bir şekilde dağıtmalıdır. Toplam ağırlığımızı bütünüyle taşıyan ayaklar için tıbbi çerçevede belirlenen yük dağılımını eksiksiz şekilde gerçekleştirmelidir. Medikal ve anatomik çalışmalar sonucu bulunan bu dağılımda topuk yüzde altmış ile en fazla ağırlığı kaldıran kısımdır. Yüzde kırkı metatarsta dağılan şoku emebilmek için topuğa absorbsiyon konumlandırmak bu yüzden anlamlıdır. Çünkü yüz birimlik bir basıncın yalnızca kırk birimini üstlenen metatars, birkaç farklı bölümde bu enerjiyi dağıtır. Fakat topuk kısmı başlı başına altmış birimi üstlenir. Dolayısıyla çoğu kez gözle görülemeyen titreşimler ve basınç bu bölgede daha yoğundur. Haliyle kompozit papuca konumlandırılacak bir absorbsiyon, çok daha işlevsel olacaktır.
S1 kompozit iş ayakkabısı EN ISO 20345’e göre yağa dirençli kaymaz tabana da sahip olmalıdır. Yağın akışkan yapısı ile pek çok ayakkabı kaymaya meyillidir. Fakat S1 ibareli bir mamul, bu durumdan etkilenmeyecek şekilde geliştirilmiştir. Özel alt tabanı sayesinde yağın akışkan ve kaygan yapısına rağmen zemine tutunur. Şayet iç alan elemanıysanız bu ürünler size uygundur. Çünkü su geçirgenlik direnci oldukça düşüktür. Tercihen sıcak ve kesinlikle kuru yerlerde kullanılması önerilir. Çünkü bu ürünlerde suya dayanımla ilgili herhangi bir özellik eklenmez. Bu yüzden genellikle Türkiye’de haziran, temmuz ve ağustos aylarında kullanılır. Tıpkı S1P gibi delikli, sandalet tipi yahut sayası sıvı hapsedici özellikte olabilir. Bu sebeple de üzeri kapalı bir yerde çalışmadığınız müddetçe yağış beklenen günlerde giymeniz önerilmez. Ortam iklimine uygun şekilde tasarlanmış olmaları gerekmektedir.
S1 kompozit burun iş ayakkabıları sahip olduğu tüm özelliklerle elastiki olmalıdır. Zira pek çok kas ve kemikten meydana gelen ayakların özgürce işlevini gerçekleştirmesi için elastikiyet şarttır. Boyutları düşünülünce yüzde yirmi beş oranı ile ayaklar, en çok kemik barındıran organlarımızdandır. Haliyle ayağın alacağı pek çok pozisyon bulunmaktadır. Bedenin diğer bölgelerine göre daha zarif yapıda kemiklerden oluşan ayak, kompozit koruma ile kırık, çatlak ve kopmaları engeller. Fakat bunu yaparken esnekliği ortadan kaldırmamalıdır. Bunun için flexible özellik gösteren tabanlar gereklidir. Artık üretilen pek çok modelde bu bir esnemeden söz edebiliriz.
S1 kompozit iş ayakkabısı antistatik özellikte de olmalıdır. Bu özellik, ayakkabının bulunduğu zemine fazla elektrik yükü iletmesi şeklinde açıklanır. Statik şoka karşı evrimleştirilirler. Elektrostatik gücün boşaltımını temin etmektedir. Boşaltım reddesi başka başka olabilir. Çünkü 0,1 – 1000 Mega Ohms arasında değişen reddelerde değişebilir. Basınç noktasını dağıtarak fonksiyonlarını tamamlarlar. Bu şekilde yük binmesi sebebi ile oluşan hasarları engellerler. Kaçak riskine karşı direçlidirler. Bu yönü ile bazı modeller ESD onaylı olabilmektedir. Elektrostatik birikmenin engellemesi için tasarlanırlar. Bu birikme mini düzeylerde olabilir. Fakat makro düzeyler sağlık için kabul edilemez. Birbirine zıt yükler sebebiyle olan bu durumu bloke edebilmek için statik dağıtıcı ve iletken resistant teknolojilerinden yararlanılır.
S1 kompozit burun iş ayakkabısı çoğu zaman ESD ayakkabıdır. Yani her S1 kompozit model aynı zamanda ESD ayakkabı değildir diyebiliriz. Bir emniyet unsuru olan ESD, antistatik enerjinin deşarj edilmesini sağlar. Çeşitli durumlar neticesinde çarpılmayı önleyen antistatik özellik önemlidir. Hem insan ya da hayvanlardan hem de çeşitli elektrikli – elektriksiz ekipmanlardan kapılabileceğimiz akım, elektrostatik dengeleme ile zararsız hale getirilebilir. Kompozit ayakkabıların bu duruma getirilmesi için özel çalışmalar yapılmaktadır. Bunun neticesinde ayakkabı, 100 kiloohm enerjii deşarjı sağlamaktadır. EN ISO 20345 kapsamında olan bu ürünler, ESD ibaresini almak için 1 megaohm deşarj sağlamalıdır. Dolayısıyla fazlaca tehlike olan yerlerde S1 sizi korumaya tetmeyebilir. Bakırdan faydalanarak oluşturulan test S1 kompozit burunlu iş ayakkabısı numunesinin ESD olup olmadığını ölçümlemede kullanılır. Ölçümler sırasında kompozit model hem ıslak hem de kuru şartlarda değerlendirilir. Zira S1 kompozit burunlu iş ayakkabısı kullanım sırasında tere ya da çevreye bağlı olarak ıslanabilir. Böyle bir durumda ürünün ESD ya da antistatik özelliği korunuyor olmalıdır. Bu tür testlerde nemin ağırlıklı olarak deşarjı kapasitesini arttırdığı belirlenmiştir. Elektronları ileten yapısı ile bilinen nem, ayakta oluşan statik enerjinin boşaltımına katkıda bulunur. Her ne kadar S1 kompozitler ıslak ortamda giyilmeye uygun olmasa da bu ölçüm önemlidir. Zira S1 modeller en çok yaz aylarında kullanılır. Yaz ayları ise terleme riskinin yüksek olduğu kavurucu bir mevsimdir. Ayakkabı, her ne kadar ter emici olsa da mikro olarak ter ile nemlenecektir. Dolayısıyla ESD ve antistatik özelliğin bu tür koşullarda da denenmesi gereklidir. Şarttır ve mantıklıdır.
S1 kompozit burun iş ayakkabı makalemizde bahsettiğimiz göre yağ direncine sahip olmalıdır. Tabanı ilgilendiren bu direnç, oda sıcaklığında sıvı ve kaygan halde olan maddeye karşı dayanıklı olacak şekilde geliştirilmelidir. Mineral ya da organik halde bulunan bu maddeler, evlerden iş yerlerine ve hatta kozmetik ürünlerine kadar her yerde çıkmaktadır. Sentetik ya da organik olabilen bu yağlar özellikle iş ortamlarında etrafa saçılması nedeniyle risk oluşturur. S1 kompozit bu durumda kaymaz özellikte olmalıdır. Benzin ve mazot başta olmak üzer petrolde bulunan yağlar özellikle tadilat, bakım ve montaj işlerinde kullanılmaktadır. Dolayısıyla zeminin her yerine sıvanan yağlar, pek çok iş kolunda rastlayabileceğimiz inatçı, temizlemesi teferruatlı ve kaygan yağlardan etkilenmemek bir ayakkabının sahip olacağı en fonksiyonel özelliklerdendir.
S2 Kompozit İş Ayakkabı
S2 kompozit iş ayakkabı burun korumasına ek olarak S1 özelliklerine de sahip ürünlerdir. Fakat S1’e ek olarak suya dayanıklılık özelliği de bulunur. WRU ile sembolize edilen suya dayanıklılık özelliği açık alanda ya da ıslak zeminde çalışma gösteren kişiler için uygundur. Yalnızca kurak günlerde değil, yağışlı günlerde de giyilmeye uygundurlar. Yaz aylarında da giyilebilirler elbette. Fakat S1 ya da S1P olarak havadar olmayacaklardır. Bu ürünler daha çok mevsim geçişlerinde ve yağışlı günlerde giyilmeye elverişlidir. Ayrıca aşırı yağış olmayan kış aylarında da giyilebilirler. Zira sprey formu dâhil olmak üzere suya dayanıklıdırlar. Şayet su geçirmez bir ürün arıyorsanız S4 ya da S5 modellere yönelmeniz gerekir. Çünkü minimal ölçüde de olsa S2 kompozitler su alabilirler.
S2 kompozit iş ayakkabısı 15 kN basınç karşısında etkili bir duruş sergiler. Tıpkı tüm SB modelleri ile bu yönden eşleşme vardır. Fakat bir ayakkabı S2 olarak tabir ediliyorsa bu ürün mevsimliktir. İlkbahar ve sonbahar ayları için mükemmel bir seçimdir. Zira bahar ayları nispeten sıcak olmasına karşın aniden yağış da alabilir. Böyle bir durumda S1 model seçerseniz güneşli günde keyifli hissettirken; yağış başladığında rahatsız olmanıza neden olacaktır. Yağış nedeniyle ayakkabının içine su dolacak, her adımda suyun meydana getirdiği ıslaklığı hissetmenize yol açacaktır. Böyle bir mevsimde S4 giymek ise yağışta avantajınıza olmasına rağmen güneşli havada sizi bunaltacaktır. Çünkü ne denli hidrofili özellikte ve nefes alabilir olsa da S2 kadar hava giriş çıkışına müsaade etmeyecektir.
S2 kompozit iş ayakkabıları sıvı sıçramalarına karşı da etkilidir. Bu tarz bir ıslanmada sıvı ayağınıza erişemeyecektir. Şuurlu bir seçim ile çok avantajını göreceğiniz S2’ler, manav ve hal çalışanları için uygundur. Ayrıca balıkçılıkla uğraşan kişiler de bu ürünleri rahatlıkla giyebilir. Zira bu tür meslekler su sıçramalarına maruz kalan, fakat bir sıhhi tamiratçı gibi doğrudan suyun içinde bulunmayan işçilerdir. Adeta bir gaz bulutu gibi görünen püskürtme sularda mükemmel sonuç veren model, su damlacıklarını itici özellik gösterir. Yüzeyden suyu akıtan bu modeller süet deri ya da mikrofiber bağları bulunan tekstillerle zenginleştirilebilir.
Gördüğünüz bir kompozit modelin S2 olduğunu kolayca anlayabilirsiniz. ANSI, EN ve CE gibi normlara göre üretilen bu ürünlerin bağcık altında kalan kısmında bir şema yer alır. Şema içinde ilgili işaretlemeleri bulabilirsiniz.
S2 kompozit burunlu iş ayakkabı yeryüzüne temas eden kısmında etkileyici bir özellik bulundurur. Esasında bu özellik 1 tipinde de bulunur. Yağa karşı dirençli taban SRC olmanın hakkını verecek şekilde donatılmıştır. Dolayısıyla hemen hemen her yüzeyde beklentinin fazlasını karşılar. Oto tamir alanları için mükemmel bir tercihtir. Zira bu alanlar hem kapalı ortamlardır ve sıvıya fazla maruz kalmaz. Hem de petrol türevi yağlarla kaplı zeminlere sahiptir. Dolayısıyla S2 modeller bu alanlar için idealdir.
Burun koruyucular için ulusal anlamda belirlenen gereksinimler vardır. S2 bu gereksinimlerin her birine sahip olacak niteliklerde geliştirir. Örneğin, ayakkabının ön platformuna yerleştirilen plaka, pek çok düşme tehlikesinden etkilenmeyecek yapıdadır. S2 kompozit burunlu iş ayakkabısı ayağın ön kısmına değmeyecek şekilde örtücüdür. Bu şekilde darbeden hasar görülse dahi, parmakları sıkıştırmayacak şekilde sonuç verir. Zaten bu tür bir koruma için emniyet bandı adı verilen ek bir bant platform üzerine yerleştirilir. Arka kenardan en az 5 milimetre içerde olan bant tersi istikamette en az 10 milimetre Uzanması beklenir. Destekleyici olan bu bant, koruyucuyla temas halinde olunması ihtimaline karşı geliştirilmiştir. Bu bantlar ve elbette kompozit platformu göz ile görmek mümkün değildir. Kompozit platformun yerinden çıkarılması ya da görülebilmesi için kesi yapılması gerekir. Ayakkabının görselliğini ve işlevselliği bozmadan bu tür bir işlem gerçekleştirilemez. Haliyle görsel açıdan S2’ler standart modellerle aynı estetik değerlere sahiptir.
S2 kompozit burunlu iş ayakkabısı yapıldığı malzeme nedeniyle yalıtımlıdır. Elektrik için de ayrıca test edilirler. Test için metal bilyelerin ve bakırın iletkenliğinden faydalanır ve ayakkabının iletim düzeyi ölçülür. Metal bilyelerle iç kısmı dolmuş olan ayakkabı, bir düzlem halinde uzanan bakır platforma yerleştirilir. Daha sonra minimum 100 kn maksimum 1000 kn elektrik akımına kompozit ayakkabı maruz bırakılır. Bu işlem ortalama olarak 60 saniye boyunca kesintisiz uygulanır. Gerilim neticesi gözlemlenen kompozit modeller burun koruma kısmında çelik gibi iletken bir madde bulundurmadığı için çoğunlukla (kaliteliyse) testi geçer. Ancak testi geçen ürünler seri üretim serüvenine katılabilir. Bunun dışındakilerin araştırma ve geliştirme çalışmaları beklenen neticeye erişilene kadar devam edilir.
S2 kompozit burun iş ayakkabı tıpkı S tipi 1’de olduğu gibi topuk kısmında şok absorbsiyonuna sahiptir. Bu tür bir özelliğin ürüne nitelendirilebilmesi için; basın halinde topukta hissedilen kuvvetin belli bir üst sınırı vardır. Bu üst sınır, ilgili ibareye sahip tüm emniyet ayakkabıları için 20 juldür. Kompozit burun direnci ile kıyaslandığında tatmin edici olmadığı düşünülen bu sınır, uygulanabilirlik ve mevcut risk bakımından idealdir. Zaten kompozit burun korumasının sağladığı 200 jullük koruma düzeyine bir topuk absorbsiyonunun erişmesi günümüz teknolojisinde pek de mümkün değildir. Daha çok yüksekten düşme, hoplama ve zıplama hallerinde idealdir. Tırmanma gerektiren işlerde eklem, kemik ve bağ sağlığının korunabilmesi adına yeterli bir koruma düzeyine sahiptir.
S2 kompozit burun iş ayakkabıları doğru şekilde kullanıldığı ve bakıldığı halde uzun ömürlüdür. Zaten ürünler iş ortamı için üretildiğinden ekstra sağlam olacak şekilde üretilmektedir. Günlük kullanımdaki pek çok ürün yalnızca estetik kaygılarla meydana getirilmiştir. Sağlamlık ya da koruma gibi nitelikler bulunmaz. Haliyle ne kullanılan malzemeler ne de teknik eklemeler bu ürünlerde bulunmaz. Dolayısıyla ömürleri de daha kısadır. Fakat SB ibareli her ürün gibi S2’ler de raf ömrü uzun ürünlerdendir. Fakat ayakkabının arka kısmına basmak, yanlış temizleyicilerle yıkamak gibi şuursuz hareketler, ürün ömründen yıllar çalacaktır. En doğru kullanım, aralıklıdır. Ürün minimum bir gün, her giyim sonrası havalandırılmalıdır. Bu şekilde emici işlevselliği ve mostrayı kaplayan tabaka daha az yıpranacaktır. Ayrıca ayakkabıyı yarım giyme gibi bir durum da söz konusu olmamalıdır. Topuğu örten kısım bükülmemeli, büzülmemelidir. S2 kompozit iş ayakkabısı böyle bir kullanımda kıvrım yerlerinden yıpranacaktır. Estetik algının zıttı olan bu görüntü işlev bozukluklarına da neden olacaktır. Ayrıca ayak, tabana uygun şekilde konumlanmadığı için şok emici özellik de ihtiyaç halinde devreye girmeyecektir. Kullanım sırasında dikkat edilmesi gereken bir başka durum da, temizleyicilerdir. Asidik özellik gösteren ve aşındırıcı etkiler bırakan temizleyicilerden ürünü sakınmak gerekir. Böyle bir durumda saya kaplama renk değişimleri gösterebilir. Benzer şekilde yıkama ve kurutma işlemleri için makine kullanımı da önerilmez. Hem çamaşır yıkama hem de çamaşır kurutma makineleri yüksek devirle dönerek fazla ısı uygulayan makinelerdir. Metal bir hazne içinde gerçekleşen bu işlemde hem sıyrık hem de açılma riski oluşur. Yıkamanın çok gerekli olduğu durumlarda 30 C altında su ile elde çitilemeden yıkama önerilir. Kurutma ise, herhangi bir ısıtıcı yardımı olmaksızın gerçekleştirilmelidir.
S2 kompozit burunlu iş ayakkabıları farklı şekilde meydana getirilebilir. Direkt enjeksiyon, dikiş, yapıştırma, dikiş ve yapıştırma şekillerinde işlem gerçekleştirilebilir. Fakat suya dayanıklılığı en üst seviyeye taşıyabilmek adına, en uygun yöntem direkt enjeksiyondur. Bunu en iyi uygulayan S2 üreticileri Rockwell ve Tron’dur. Çift yoğunluklu poliüretanı robotik hassasiyetle taban oluşturmada kullanılan Rockwell ve Tron, saya ile tabanı bir bütün olarak oluşturur. Dolayısıyla çeşitli yıpratıcılara maruz kaldığında diğer yöntemlere oranla daha dayanıklıdır. Yalnızca yapıştırma ayakkabı tabanının sayadan ayrılması riskini taşır. Özellikle bu tür ürünler eksi veya artı derecelerde çabucak deforme olur. Ayrıca su karşısında da tutunma mukavemetini düşürür. Dikişte ise taban ve saya arasında hatırı sayılır miktarda boşluk meydana gelir. Suya dayanıklılık açısından bu bir dezavantajdır. Çünkü söz konusu boşluklar arasından su sızma riski bulunmaktadır. Hem dikiş hem e yapıştırma ile gerçekleştirilen imalatlar başarılıdır. Fakat direkt enjeksiyon ile kıyaslandığında hiç şüphesiz ki en iyi yöntem direkt enjeksiyondur.
S3 Kompozit İş Ayakkabı
S3 kompozit iş ayakkabı A+SB+E+WRU+P ibarelerine sahiptir. Yani S3’ün S2’den farkı P ile belirtilen ara taban korumasıdır. Orta taban adı da verilen bu katmanı tıpkı burun koruması gibi gözle görmek mümkün değildir. Buna karşın etkisini olası bir kazada hissedebiliriz. Örneğin normal şartlar için üretilmiş bir ayakkabının alt kısmı ne denli kalın olursa olsun kesici ve delici aletlere karşı savunmasızdır. Dik duran bir çivi ya da kırık bir cam parçası kalın olan tabanı delerek ayağa erişebilir. Çünkü insan yürürken tüm beden ağırlığını sırasıyla tek ayağına verir. Yetişkin bir insanın 50 – 80 kg ağırlığında olduğunu varsayalım. Böyle bir durumda sivri ya da kesici yüzey, basınç merkezi dar olduğu için tüm ağırlığı birkaç noktada dağıtacaktır. S3 kompozit burunlu iş ayakkabısı böyle bir basınca maruz kaldığında ara tabanı sayesinde kesici – delici yüzeyi bir noktada durduracaktır. Buna karşın korumasız bir ayakkabıda tabanı oluşturan kauçuk benzeri madde yüzey direncini kaybedecektir. Bunun neticesinde de tehlikeli cismin ayak tabanına doğru ulaşması ve kişiyi yaralaması kaçınılmazdır. Bilhassa sert ve esnek olamayan bir taban, yüzey direnci açıldıktan sonra kolayca birbirinden ayrılacak ve biranda kesiciyi nesneyi, beklenmedik bir hızla ayakla buluşturacaktır. Tendom, kas ve bağ dokulara saplanan nesne tamiri zor ve belki de imkânsız rahatsızlıklara neden olacaktır. Dolayısıyla S3 ayakkabı kullanımı gerçekten önemlidir.
S3 kompozit burunlu iş ayakkabısı yukarıda bahsi geçen koşullardan ötürü geniş bir kullanıma sahiptir. Tıpkı S2’ler gibi suya dayanıklı, şok absorbsiyonlu, antistatik ve burun korumalı olan ürün ekstradan sahip olduğu orta tabanı ile yapı işleri başta olmak üzere çeşitli alanlarda kullanılır. Cam ve ayna imalatı, atölyeler ve pek çok fabrika için kullanılabilir durumdadırlar.
Tatbikatçı deneylerde dayanabilirliği test edilmiştir. Test sırasında çivilerden yararlanılır. Belirli bir giriş hızına sahip olan çivi dakika cinsinden tetkik edilir. Test sırasında beklendiği gibi en alt taban tabakası delinir. Fakat direncin başladığı yer, yani orta taban başlangıcında uygulanan basınç ölçümlenir. Kaydedilen basınç, Newton cinsinden not edilir. KKD sınıfına giren ayakkabılarda orta tabanın deformeye karşı gösterdiği direnç minimum 1100 N olmalıdır.
S3 kompozit burunlu iş ayakkabıları için taban testi bununla sınırlı değildir. Aynı zamanda eğrilme testleri de gerçekleştirilir. Burada eğrilmenin ne kadarlık bir kuvvette gerçekleştiği tespit edilmeye çalışılır. İşlem orta tabana yerleştirilen plakanın bir makine yardımı ile çevrilmesini kapsar. Birbirinden zıt yönlere çevrilen plaka belirlenen yükseklikte ve sürede defalarca uygulanır. Burada her işlem ardından orta tabanın eski haline dönmesi ve çatlak oluşturmaması hedeflenir. 1x106 eğriltme işlemi sonlandığında yüzeyde hiçbir çatlama olmaması halinde takviye edilecek orta tabanın uygunluğu test edilip onaylanmış olur.
Bu ayakkabılar, kompozit olduğu eğme işlemi sonrasında kolayca eski haline dönebilmektedir. Bu arzu edilen bir sonuçtur. Buna karşın burun korumasında kullanılan kompozitin de bu tür bir yapı göstermesi kimi zaman işçinin dezavantajına olabilmektedir. İşçilerin pek çoğu, aldığı bir darbe adından kompozit plakanın eski formuna dönmesinden ürünün kullanılabildiğini yitirdiğini fark etmemektedir. S3 kompozit burun iş ayakkabısı giydiğini düşünen bir işçi için bu durum risklidir. Zira burunun kırılmış olması halinde en başta gösterdiği koruyucu direnci daha fazla sürdüremeyecektir. Tabiyatı ile işçi, ikincil bir kaza ile yüzleştiğinde sandığının aksine korunmayacaktır. Hatta bu tip bir olayda zarar görme olasılığı azımsanamayacak düzeyde fazladır. Bundan ötürü S3 kullanıcıları, bütün kompozit SB’ler gibi dayanma gücünden fazla bir darbe aldığında ayakkabı kullanımını sonlandırmalıdır. Ayakkabı görsellik yönünden herhangi bir belirti vermeyeceği için bu ayakkabıyı risk olmayan günlük yaşantısında giyerek değerlendirebilir. Fakat riziko içeren bölgeye girdiğinde giyimi mutlaka sonlandırmalıdır. Onun yerine darbe almamış; aldıysa bile 200 julden fazla darbe almamış bir model tercih etmelidir.
S3 kompozit burunlu iş ayakkabı değiştirme gereksinimi duyulduğunda işçiler ikinci el ürün temin edebilmektedir. Fakat bu durum pek çok açıdan riziko içerir. Öncelikle yukarıdaki paragraf içinde bahsettiğimiz sebepten kişi korunmasız olabilir. Bunun yanı sıra ayakkabının önceki kullanıcısı, bulaşıcı özellik gösteren bir rahatsızlığa sahip olabilir. Yaygınlığı oldukça fazla olan ayak mantarı gibi hastalıklar oldukça bulaşıcıdır. Mantarlı ayağa sahip bir işçinin giydiği ayakkabıyı yalnızca bir kez bile giymek, mantarın ayağınıza bulaşmasına neden olabilir. Tırnak görüntüsünü bozan ve ayakta kaşıntı gösteren mantar önlenemez kötü kokuya da neden olacaktır. Tüm bunlara ek olarak ayakkabılar giyildikçe kullanıcısına göre özelleşir. Ayağını yamuk basmaya alışmış bir işçi, ayakkabının belli bir kısmında aşınmaya sebep olacaktır. Dolayısıyla ikinci el S3 kompozit iş ayakkabısı alan kişi, yürürken dengesini sağlamakta zorlanacaktır. Ayrıca bu kişinin ayağı taraklı olabilir. Bu tür bombesi fazla ayak üzeri, ayakkabının üst kısımdan bollaşmasına enden olacaktır. Haliyle ayakkabıyı edinen ikinci kişi, bu bolluk nedeni ile konforsuz hissedecektir. Ayağın ayakkabı içinde hareket etmesi anlamına gelen bu durum, balans sorunlarının önünü açacaktır.
S3 kompozit burun iş ayakkabı su penetrasyonu olduğunda koruyucudur. Bunu sağlayabilmek adına çoğu kez hakiki deri kullanılır. Zira gerçek deri, sudan etkilenmez. Bir hayvanın derisi olduğu için su karşısında tıpkı cildimiz gibi suyu dışarıda tutar. Bu ürünlerde yarma deri materyaller tercihen kullanılmaz. Kullanılsa dahi oranı oldukça azdır. Daha çok düz deri adı verilen; mat ya da parlak görünümde olabilen vidala deri kullanılır. Bu materyaller ürüne korumaya ek, hoş bir görünüm de kazandırır. Ayaktaki duruşunu çok daha güzel bir hale getiren deri, boyanabilir olması ile de avantajlıdır. Minimal sıyrıklar boya ile kapatılabilir. Böylece her boyama sonrasında ayakkabı yeni gibi gözükür.
S3 kompozit iş ayakkabıları pek çok modelinde dil adı verilen bir kısım bulundurur. Bu kısım hafif şişkin görünüme sahiptir. Ayrıca yumuşaktır. Bağcıkların alt kısmında bulunan dil, özellikle sportif modellerde karşımıza çıkan bu detay bağcıkların yarattığı gerginliği ayak üzerinde hissetmememize yardımcı olur. Ayrıca dal gibi nesnelerin ayağı incitmesine de engel olur. İçi çoğu kez yalıtkan elyaf dolgulu olan dilin altında ayakkabının sahip olduğu onaylar, üretim tarihi, marka bilgisi, model bilgisi ve sınıfı bulunur. Kimi modellerde dildeki şişkinlik bilek kısmında da bulunur. Bu şekilde bilek, hava yastığı benzeri şişkin kenarları ile desteklenir. Böyle modellerde ayakkabı bitiminin bileği kesmesi pek olası değildir.
S3 kompozit burun iş ayakkabıları tabandan aside karşı da dayanıklıdır. Mavi turnusal kağıdını kırmızıya dönüştürmesi ile ayırt edilen asitlerin bazıları, pek çok nesneyi eritebilmektedir. Organizma yok edici özelliği ile yanıcı olan asitler kimi iş kollarında yoğunluklu kullanıma sahiptir. S3 modeller tıpkı yağa ve suya karşı taban korumasına sahip olduğu gibi aside karşı da koruyucudur. Dolayısıyla yerde birikinti ya da sıvanma halinde olan bir aside basmak, S3 ayakkabı için sorun teşkil etmez. Pek çok tabanı temas ile yok eden asit, S3 ayakkabı tabanının güçlendirilmiş yapısına olumsuz biçimde etki etmez. Her S3, bu şekilde icat edilmektedir. Bu özellikten ayrı olarak S3’ün varsa çelik ara tabanı paslanmazdır. Enerji soğurması 110N olan bu ürünler, sahiden de kompleks bir icattır.