İlk Yardım Çantası - Ecza Dolapları & Seti
İlk yardım çantası insanın bulunduğu her yerde ulaşılabilir olmalıdır. Çünkü ne zaman ve nerede bir kaza yaşayacağımızı bilmemiz mümkün değildir. Bazen bir iş kazası bazen de evde gerçekleşen irili ufaklı kazalar günlük yaşamımızın bir gerçeği. Elbette insan çevresindeki tehlikeleri sezebilen bir varlık. Üstelik sezdiği tehlikelere karşı yaratıcı önlemler alarak, güvende kalmayı da uzun yıllardır başarıyor. Fakat tüm bunları yapmaya yarayan beyin, kimi zaman gafil avlanabilir. O gün aldığımız canımızı sıkan bir haber, stres veya uykusuzluk beynimizin risk tespit eden kısmını birkaç saniyeliğine askıya alabilir. İşin kötü tarafı bir kaza geçirmemiz için birkaç saniye yeterlidir. Ayağımızın bir kabloya takılması, ıslak elle prize dokunmak, bir kesiciyle eli kesmek, eğildiğimiz yerden doğrulurken başımızı rafa çarpmak… Bunlardan biri veya bir kaçı hayatınız boyunca en azından bir kere başınıza gelmiştir. İşte ecza dolapları böyle anlarda işinize yarar. İlk müdahaleyi gerçekleştirerek durumu iyileştirmeye yardımcı olurlar. Çünkü içlerinde medikal müdahale sırasında ihtiyaç duyacağınız basit fakat etkili ekipmanlar bulunur. İhtiyaç duyduğunuz şey sadece bir ağrı kesici ya da yara bandı olabilir. Ya da gazlı bez ve yara pomadına ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz. Teçhizatları tam bir dolap veya çanta bunları barındıracaktır. Bu ürünlerin ebatları ne olursa olsun; içlerinde bulunması şart olan bir takım malzemeler vardır. Pamuk, gazlı bez ve tentürdiyot olarak da bilinen steril losyon bunların başında gelir. Yarabandı da hem etkili hem de az yer kaplaması bakımından içeriğin ayrılmaz bir parçasıdır.
İlk yardım dolabı daha kapsamlı bir yapıda olduğu için içinde daha çok materyal saklamaya müsaittir. Tek ya da çift kapaklı gibi sayısız modeli olan bu ürünler içinde ne kadar çok çeşitte malzeme bulundurursa o denli iyidir. Yanık, kesik ve yangı gibi farklı rahatsızlıklara karşı merhem bulundurmak daima faydanıza olacaktır. Çünkü saydığımız bu rahatsızlıklar, yaşanan kazalar sonucu sık oluşan rahatsızlıklardır. Müdahale gerçekleşmediğinde durumun kötüleşmesi hiç de sürpriz bir netice değildir. Dolayısıyla bu üç konu için ayrı ayrı ürün gruplarını dolap içine yerleştirmek önemlidir. Bunlardan herhangi biri bir diğeri için kullanılmamalıdır. Elbette gelişen ilaç / ecza sektörü ile kimi yaralar çok amaçlı kullanılabiliyor. Satın alınan bir yara pomadı hem kesik hem de yanık iyileştirici olabiliyor. Bu, dolabı organize eden kişinin dikkat etmesi gereken bir durumdur.
Ecza çantası konulan yer çok fazla insana ev sahipliği yapmıyorsa, malzemeleri hazırlayan kişi, bu tür fonksiyonel merhemlerden yararlanabilir. Çünkü bu tür merhem gibi medikal ilaçların son kullanma tarihi vardır. Eğer insan sayısı azsa ve yaralanma riski düşükse kişi, israf yapmamak adına kombine kullanım sunan bu çok yönlü ürünlere yönelmelidir. Çanta veya dolabın hacim açısından kısıtlı olduğu durumlarda da bu tür fonksiyonel tıbbi malzemeler tercih edilmelidir. Çünkü sıkış sıkış bir dolap ya da çanta içinde sterilizasyonu sağlamak zordur. Bunun da ötesinde acil bir durum panik yaşanan bir andır. Haliyle müdahaleyi gerçekleştirirken kişi yaşadığı panik ile aradığını bulmakta zorlanacaktır. İlk yardım çantaları çok dolu olduğunda kişinin ihtiyaç duyduğu malzemeye erişim süresi çok daha uzayacaktır. Bu da müdahalenin gecikmesine akabinde yaranın kötüleşmesine uygun zemin hazırlayacaktır. Şayet açıkta bir yara varsa böyle bir sürede kişi mikrop kapabilir. Enfeksiyon oluşumu nedeniyle yaralanan kişinin tedavi süreci daha sancılı ve uzun olacaktır. Bazı yaralanmalar ise bol kanamalıdır. Ana damarlardan biri kesilmiş ya da bir organa hasar geldiğinde fışkıran ya da yoğun akan kanamalar mümkündür. Böyle bir durumda tampon yapmak önemlidir. Hastaneye gidene dek yaralının durumunu mümkün olduğunca stabil tutmak ve kan kaybını önlemek için temizliğinden emin olduğunuz steril malzemelere ihtiyaç duyarsınız. Pamuk ve ilkyardım bezleri bu işe yarar. Dolayısıyla dolabın hijyen ve etkili olması önemlidir.
Ecza çantaları için söylenecek bir diğer şey de konumdur. Çanta ister araba, ister ev isterse de iş yeri olsun; mutlaka erişilebilir olmalıdır. Adeta mekân içine gizlenen çantaların orda bulunması basit bir vicdan rahatlatmaktan ötesi değildir. Bu son derece anlaşılmaz bir konudur. Bazanın altına konulmuş bir çanta, aşırı yükseğe monte edilmiş bir dolap, kimsenin pek uğramadığı uzak bir odada yer alan malzemeler son derece anlamsızdır. Acil bir müdahale anında yalnız başınıza olabilirsiniz. Böyle bir durumda müdahaleyi kendiniz gerçekleştirmeniz gerekir. Fakat yaralıyken erişimi zor yerlere ulaşmanız pek de mümkün değildir. Kesik kolunuzla bir bazayı açmak, topuğunuzu saplanmış bir camla boyunuzun yetmediği bir dolaba uzanmak, inanın bize, çok sinir bozucu olacaktır.
İlaç dolabı olarak da bilinen bu ürünlerin iş yerlerinde bulunması zorunludur. İş güvenliği ve işçi sağlığı yasaları kapsamında bu ürünlerin bulundurulması şarttır. Bilhassa kesici ve delici aletlerin bulunduğu, yaralanma riski yüksek iş yerlerinde bu ürünün bulunması bir sosyal sorumluluktur. Zira kanamalı yaralanmalar durumunda ilk müdahaleyi en kısa süre içinde gerçekleştirmek önemlidir. Kopan uzuvlar ya da derin deri kesik ve yırtılmaları acil müdahale gerektirir. Ciddi miktarda kan akışı bu gibi durumlarda ölümle sonuçlanabilir. Yahut kopan bir uzuv steril bir şekilde muhafaza edilmelidir. Parçanın yerine dikilmesi ve kopan dokuların sağlıklı kalması steril bir ortama ihtiyaç duyar.
İlac dolabi sayısı iş yeri ve evde bulunan kişi sayısına göre belirlenir. Dolabın büyüklüğü ve içeriğindeki materyal sayısı ortamda bulunan kişilere yetecek şekilde ayarlanmalıdır. Aksi takdirde toplu yaralanmaların söz konusu olduğu bir durumda ürün yetersiz kalacaktır. Bu noktada satın alınacak dolabın en, boy ve derinlik ölçüleri büyük önem taşır. Çok sayıda dolap almak yerine ebatları büyük bir kaç dolap almak hem ekonomik hem de pratik bir hamle olacaktır.
Alınan ürünlerde kapak çeşitleri tercihe bağlıdır. Camlı sürgülü dolaplar yahut plastik kapaklı dolaplar arasındaki tercih kişiye en pratik olacak şekilde seçilmelidir. Bu noktada fiyat odaklı davranılmamalı, alınacak üründe kullanışlılık fonksiyonu baz alınmalıdır.
İlkyardım seti iş yeri ve evlerde bulunması gereken tıbbi yardım gereçlerini barındıran bir çantadır. İçeriği ürün kapasitesine göre değişir. Çoğunlukla ürünlerin içeriğinde;
- * Yara Bandı
- * Turnike
- * Flaster
- * Gazlı Bez
- * Antiseptik Solüsyon (Tentürdiyot)
- * Hidrofil Pamuk
- * Gaz Kompreksi
- * Cımbız
- * Makas
- * El Feneri
- * Düdük
- * Çengelli İğne
- * Yanık Örtüsü
- * Cerrahi Eldiven
- * Suni Solunum Maskesi gibi malzemeler bulunur. Her biri acil müdahale gerektiren yaralanmalarda kullanılmak üzere kullanılır. İlk müdahaleyi gerçekleştirmek adına iş yerleri ve evlerde bulunur. Bu ürünler kanama durdurma ve dezenfeksiyon işlemleri için son derece gereklidir.
İlk yardım cantasi seyyar olan bir üründür. Ebadı taşınabilir şekilde tasarlanmıştır. Bu sebeple ürünlere mobil demek de mümkündür. Çünkü çantayı bir yerlere sabitlenmek zorunda değilsinizdir. Çoğunlukla taşımak için uygun saplara sahiptir. Haznesi fermuar yardımı ile açılır kapanırdır. Fermuar çift ya da tek olabilir. Çantanın büyüklüğü ya da çantadaki göz sayısı da değişiklik gösterir. Bunun nedeni her ortamın kendine göre ihtiyaçları olmasıdır. Örneğin bir arabaya konulacak çantayı ele alalım. Bu ara bir minibüs de olabilir, standart bir otomobil de. Şayet çantanın konulacağı araç minibüs veya otobüs gibi çok sayıda kişinin bindiği bir modelde seçim büyük olmalıdır. Çünkü araçta yaralanacak kişi sayısı bu tür araçlarda daha fazladır. Elbette tüm yolculara yetecek kadar ekipman temini zor olacaktır. Fakat ilkyardim cantasi için devlet tarafından sunulan yönetmeliğe uygun bir çanta olasılığı yüksek araç kazaları için yeterli olacaktır. Söz konusu senaryo tersi bir araç için de geçerlidir. Örneğin standart bir otomobilde daha küçük bir çanta taşıyabilirsiniz. İsterseniz büyük bir ürün de seçebilirsiniz. Çünkü ekstra önlem hiçbir zaman kötü değildir. Fakat böyle bir yerde daha küçük bir çanta seçebilirsiniz.
Çantalardaki bu ebat değişimleri yanlış anlaşılmamalıdır. Hem büyük hem de küçük modellerin içeriği birbiri ile hemen hemen aynıdır. Pamuk, cımbız ve flaster gibi demirbaşlar hepsinde yer alır. Yalnızca büyük çantalarda bu malzemelerin sayısı daha fazladır. Örneğin küçükteki pamuk gramajı 50 gram iken büyükte 100 gramdır. Bir de evvelden de bahsettiğimiz gibi özel durumlar için ayrı ayrı krem ve pomadlar tercih edilmektedir. Fakat bulunması temel olan malzemeler, standart olarak çanta içinde yer almalıdır.
İlkyardım çantası kimi zaman deprem çantası olarak kullanılabilir. Bu tarzda bir çift yönlü kullanım hedefleniyorsa çanta içine düdük, el feneri, raf ömrü uzun yiyecekler ve su koymak da gerekir. Ayrıca depremden önce çantayı medikal acil müdahale için kullandıysanız, biten bir ürünü gecikmeden yenilemelisiniz. Öyle ki azalan bir malzeme varsa dahi, yenisini içine ilave ederek takviye yapmalısınız. Çünkü bu tür kaza ya da doğal afetlerin zamanını kestirmek zordur. Bir şey olmaz diyerek eskiklerinizi ertelediğiniz her gün kendi idam fermanınızı imzalıyor olabilirsiniz.
İlkyardım çanta şeklinde olduğu için çoğu zaman araç içinde kullanılır. İş yerleri ve evler daha çok insanın bulunduğu ve yeterli alana sahip olan yerlerdir. Haliyle bu tür yerlerde çanta yerine bir dolap kullanmak hem de daha akılcı hem de daha yaygındır. Buna karşın çantaların kimi zaman ev ve iş yerlerinde kullanıldığı da bilinmektedir. İçinde yeterli ekipman olduğu sürece az nüfuslu alanlarda çanta kullanımının hiçbir sakıncası yoktur. Size böylesi daha estetik ya da daha pratik geliyorsa çanta alabilirsiniz. Fakat kalabalık bir ailedeyseniz çanta sayısını arttırmayı düşünmelisiniz. Yahut çantanın hacmini kişi sayısı ile doğru orantılı şekilde olmasını sağlayabilirsiniz.
İlk yardım kiti de denebilen bu ürünler çoğunlukla turuncu ya da kırmızı gibi belirgin renklerdedir. Bu tür renkler görünebilirlik sağlamak adına özel olarak seçilmiştir. Elbette mavi ve yeşil gibi renklerde de çanta bulmak mümkündür. Fakat istisnalar kaideyi bozmaz. Yani tersi durumlarda söz konusu olabilir. Kitlerin muhafaza edildiği kutu üzerinde çeşitli yazılar ve işaretler görebilirsiniz. Bu tamamen tasarımla ilgilidir. Türkiye’de çoğunlukla bu tür yardım kitlerinin üzerinde kırmızı bir hilal deseni bulunur. Yabancılarda bu desen yerine kırmızı bir fon üzerine beyaz + işareti vardır. Ülke kültürüne göre farklı kullansa da global anlamda aynı malzemeler kit içinde yer alır. Dolayısıyla acil müdahaleye ihtiyaç duyuyorsanız ve kit üzerinde hilal veya + sembolleri ayırdı yapmaksızın kiti kullanabilirsiniz.
İlk yardim kiti sürekli göz önünde bulunsun istemiyor olabilirsiniz. Ev dekorasyonuna önem veren insanlar çoğunlukla canlı kırmızısıyla adeta ‘ben buradayım’ diye bağıran çantaları göz önünde tutmaz. Bunlar için varsa evin bodrum katı ya da tavan arası kullanılır. Fakat daha önceden de bahsettiğimiz üzere bu doğru bir uygulama değildir. Erişim sağlamanın zor olacağı yerlerden kaçınmak mühimdir. Elbette her gördüğünüzde sizi mutsuz edecek bir manzaraya bakmak zorunda değilsiniz. Evinizi güzel bulduğunuz şekilde dizayn etme hakkınız var ve buna kimse müdahale edemez. Fakat can sağlığınızı koruma adına da yapılması gereken fedakârlıklar vardır. Sakın korkmayın, size tavsiyemiz çantaları göz önünde tutmanız değil. Yalnızca yakınınızda tutmanız. Örneğin bunun için dolaplar son derece faydalıdır. Satın aldığınız ilk yardım seti eminiz ki bir çekmeceye kolaylıkla sığabilir. Banyo dolabının bir rafını ya da mutfağınızdaki bir çekmeceyi bu ürünü muhafaza etmek için ayırabilirsiniz. Böylece hem set erişilebilir yakınlıkta olur. Hem de yalnızca ihtiyaç halinde onu görebilirsiniz. Zaten çantalar, dolaplar gibi hacimli olmadığı için emin olun ki dolap içlerinde kesinlikle fazla yer kaplamayacaktır. Söz konusu ev bölümleri düşünülünce seti mutfak ya da banyoda saklamak akılcıdır üstelik. Sonuçta bıçak gibi kesici aletlerin yer aldığı mutfak ve kimi zaman ıslanan fayanslarla kaygan olan banyo, kaza riskini en fazla taşıyan ev odalarındandır. Bu yerlere konulan bir set, kaza sonrasında fazla efor harcamadan kendinize pansuman yapmanızı kolaylaştırır.
İlk yardım seti araç içinde de bulunmalıdır. Bu size sunulan bir seçenek değildir. Yani,’A rabam var fakat ilk yardım malzemelerini muhafaza ettiğim bir çantam yok’ gibi bir cümle kesinlikle kabul edilemezdir. Şayet arabanız ve bir iş yeriniz varsa; eviniz, arabanız ve iş yerinizde ayrı ayrı üç tane çantanız olmalıdır. Zaten ehliyet alma ve trafik kanunları çerçevesinde de bu bilgi net bir şekilde bildirilmiştir. Araç içindeki kit; kolay erişilebilir bir yerde ve ilgili teçhizatı eksiksiz şekilde barındıracak şekilde bulunmalıdır. Çantanızı belirli aralıklarla kontrol etmeli, azalan ya da biten malzemelerin tekrar temini sağlanmalıdır. Araç içi ilk yardım çantası içindeki her bir ilacın son tüketim tarihine dikkat edilmeli, ilaç kutularının (tüp ve tablet) üzerinde herhangi bir delik olmamasına dikkat edin. Çünkü bu tür bir açıklık, ilaca havanın nüfus etmesini sağlayacaktır. Bu da arkasındaki STT ne olursa olsun, ürün ömrünü ciddi şekilde sonlandıracaktır. Araç içinde çanta bulundurma ve bunların mevcut durumlarına hassaslıkla yaklaşma yeterli değildir. Tıpkı evlerde olduğu gibi araçlarda da kitin yerine dikkat edilmelidir. Pek çok kişi, bu çantayı arabanın arka kısmında yer alan bagajda saklamaktadır. Bagaja erişim için aracı tamamen durdurmak ve dışarı çıkarak bagajdan çantayı almak gereklidir. Şimdi aracı sürerken kendime pansuman yapacak halim yok diyebilirsiniz. Araç için ilk yardım çantası arabanın bagajında da son derece işlevsel diye düşünebilirsiniz. Fakat araçlar yolcu da taşıyan vasıtalardır. Haliyle siz araç kullanırken meydana gelen bir yaralanmada diğer yolcular aksiyon almak isteyebilir. Bu esnada siz bir otoyolda gidiyor olabilirsiniz. Dolayısıyla duraklamanız da mümkün olmayacaktır. Gördüğünüz gibi pek çok kaza senaryosu gerçek olmaya son derece yatkındır. Dolayısıyla otomobil sahipleri mutlaka otomobillerinin erişilebilir bir yerine kiti yerleştirmelidir. Bu yer için en uygun araba bölmesi şüphesiz ki torpido olacaktır. Bu bölme hemen yanınızdaki yolcu koltuğu karşısında olacağı için, yaralanma halinde diğer yolcuların kite erişimi de son derece basit ve hızlı olacaktır.
Araç içi ilk yardım seti temel tıbbi malzemeleri içerir. Bu malzemelerin hasar görmemesi gerekir. Fakat araçlar kimi zaman yol kasislerinden; kimi zaman ani bir frenden çok kolay şekilde sarsılabilir. Yolcu güvenliğini sağlamak adına araçlar lastik kısımlarından yaylanarak şok şiddetini indirmeye de meyillidir. Böyle bir durumda bez bir hazne içindeki tıbbi malzemeler zarar görebilir. Sterilizasyon sağlayan hidrojen peroksit içeren şişenin kapağı açılabilir. Bu durumu fark etmek araç sürücüsü için zaman alacaktır. İlk müdahale gerçekleştirmesi gereken acil bir durumda bu tür bir durumu fark etmek hayal kırıklığı yaşatabilir. Daha da fenası kişi veya kişilerin sağlığını tehlikeye atabilir. Pek böyle bir durumun hiç yaşanmaması adına ne yapılabilir? Esasında cevap oldukça basittir. Bunun için seçtiğiniz setin kutusuna dikkat etmelisiniz.
Araç ilkyardım seti içi dolu ve içi boş olmak üzere iki ana kategoride incelenir. Çoğunlukla içi dolu olanlar çanta olarak adlandırılır. Dolaplar ise iş yeri ve evlerde bulunması gerekli medikal ürünlerin steril bir ortamda muhafaza edilmesi için kullanılır. Bu ürünler sürgülü kapaklı ya da açılır - kapanır kapaklı olarak üretilebilir. Farklı üreticiler tarafından üretilebilirler. Bu ürün modellerinin zenginleşmesine neden olmaktadır. Derinlik, en ve yükseklik ölçüleri değişken olan bu ürünler ebatlarına göre büyük, orta ve küçük an adlarına sahip olur.
Ürünler çoğunlukla beyaz renktedir. Kapak kısmının üzerinde sticker olarak da adlandırılan görseller bulunur. Çıkartma olarak da bilinen bu görseller kırmızı bir hilal şeklindedir. Modeline göre tek ya da çift hilal ürün üzerinde yer alabilir.
Oto ilk yardım seti endüstriyel gelişmelerin hız kesmediği bu günlerde üreticiler için heyecan verici hale geldi. Öncelikle bu ürünler her araçta bulunmak zorunda. Dolayısıyla alıcı kitlesi oldukça geniştir. Hal böyle olunca üretime geçen imalatçılar çeşit çeşit set üretmeye başladı. Bunların kimisi çanta, kimisi kutu şeklindeydi. Göz ve cep sayıları farklı, büyüklükleri farklı desen desen, ebat ebat set üretimi başladı. Bu noktada en avantajlı fiyata satılan ağırlıklı olarak bez çanta olanlardı. Fakat bezin bir darbe anında herhangi bir koruyucu etkisi yoktur. Bez çanta kolaylıkla kesilebilir ya da delinebilir. Sarsılmanın etkisiyle çanta ivme kazanarak delici bir nesneye değebilir. Böyle bir durumda krem tüpü delinebilir. Siz bunu fark etmeyerek bozulmuş bir kremi açık yaranıza sürebilirsiniz. Oto ilk yardım çantası bu şartlar alıntıda kullanıcısına zarar verecektir. Çünkü bayatlamış medikal malzemeler yara bölgesinin mikrop kapmasını dahi sağlayabilir. Bunların yaşanmaması adına plastik kutuda bir ürün seçmek daha doğru olacaktır. Bir Bond çantasını andıran formdaki bu çantalar sert bir plastik kutudan yapılır. Çift kilitli sistemi ile yalnızca elle müdahale sonucu açılabilir. Ayrıca plastik tutma sapı da bulunur. Bu da bez modellere göre bir avantajdır. Çünkü bez saplar ağırlık karşısında ya da zamanla dikişlerinden kurtulabilir. Fakat plastik kutu içindeki ağırlıktan ya da kullanımdan etkilenmez. Bu kutuların bir diğer avantajı da iç haznesinin nesneleri yarı tutar halde sabitleyen tasarımıdır. Tırnaklar ve oturtma alanları ile kutular nesnelerin çanta içinde yuvarlanmasını önler. Araba ilk yardım çantası içinde yer alan malzemeler bu şekilde korunur. Kutulu olması daha düzenli ve tertipli bir hal kazanmaya da yardımcı olur. Aldığınız bu tür bir çanta çoğu kez içi dolu olarak gelir. Fakat içi boş bir kutuya ilgili ekipmanı da koyabilirsiniz. Gerçi bu, bir nebze risklidir. Çünkü yolcular bu kutunun normal bir kutu olması nedeniyle içinde ilk yardım malzemeleri barındırdığını anlamayabilir. Bilinç kaybı yaşadığınız durumlarda bu; malzemelere erişim sağlama imkânınız olduğu halde, ilk müdahalenin gerçekleşmemesine neden olabilir. Dolayısıyla tercihen ilk yardım için tasarlanan bir kutuyu kullanmanız faydanıza olacaktır.Trafik ilk yardım çantası altıktan daha sonradan araba için temin ettiğiniz bu kutuları özelleştirebilirsiniz. Özelleştirmekten kastımız ortam şartlarına uygun önlemlerle donatmaktır. Çünkü kutuların içinde yar alan içerikler her yerde standarttır. Pamuk, üçgen sargı bezi ve tek kullanımlık eldivenler gibi malzemeler bulunur. Fakat her aile, her şehir, her bölge ve her ülke kendine has riskleri barındırır. Misal olarak çocuklu bir aile aracını ele alalım. Çocuk için bir ateş ölçer, kusma riskine karşılık bir çöp poşeti ve pişik kremi ile kutu zenginleştirilebilir. Yani aldığınız bir kutuyu olduğu gibi arabanızda muhafaza etmek yerine yüz yüze geldiğiniz risklere karşı trafik ilk yardım seti içeriğini revize etmelisiniz. Örneğin aracınızla doğal yerleri ziyaret ediyorsanız böcek ilacına karşı kovucu vücut spreyi ve kaşıntı merhemlerini sete dâhil edebilirsiniz. Tıpkı iş kazalarını önlemek için farklı iş güvenliği ekipmanları seçmek gibi, standart malzemelere ilave edebileceğiniz özelleştirilmiş bir takım medikal malzemeleri de çantanıza eklemekte fayda vardır. Pek çok kişi bu özelleştirmeyi yapmayı ihmal ederek hayat kalitelerini ve sağlıklarını riske atmaktadır. İlk bakışta size önemsiz gelebilecek bir yaralanma, saatler boyu size rahatsızlık vererek hayat kalitenizi olumsuz biçimde etkileyecektir. Bunun için araçta da hayli vakit geçirdiğinizi hatırlamalı, araçtaki kitin de önemine varmalısınız. Sizin ve sevdiklerinizin güvenliği için gerekli özelleştirmeleri yaparak, kitinizi daha donanımlı bir hale getirmelisiniz.
İş yeri ilk yardım çantası dolap bulundurmayacak kadar küçük alanlarda ve az sayıda çalışan bulunan yerlerde kullanılabilir. Bunlar içinde birkaç kişinin ihtiyacını karşılayacak ürünler barındırır. Her tür ekipman bu ürünler içinde de mevcuttur fakat çanta kapasitesi sınırlı olduğu için bulunan ekipmanların yedek sayısı daha azdır. Dolayısıyla küçük ve az çalışanlı yerler için daha uygundur. Yasal zorunluluk nedeniyle daha geniş ve daha çok elemana ev sahipliği yapan iş yerlerinde çanta alınacaksa çanta adedi birden fazla olmalıdır. Fakat böyle yerlerde uygun ebatlara sahip bir dolabın bulunması çok daha efektif olacaktır. Yine de müşterilerin girdiği tek göz çalışma yerlerinde ortam dizaynını bozmamak adına işverenler birden fazla çanta edinme yoluna gidebilir. Çantalar portatif olduğu için çeşitli dolapların içine gizlenebilir. Dolayısıyla dekorasyona zarar vermez.
İlk yardım kutusu biçiminde de satışa sunulan ürünler sert çantalardan oluşur. Bez çantalar yerine sert plastikten oluşan bu kutular çok daha kullanışlıdır. Çünkü içindeki malzemeleri olduğu şekilde muhafaza eder. İçinde kırılacak bir ürünler barındıran bu muhafaza kutuları, çok daha korunaklıdır. Üzerine yük bindiğinde ya da sıkıştığında içindekiler için uygun görülen boşlukları korumaya devam ederler. İlk yardım ekipmanları sıkışmaz ya da ezilmez. Özellikle dolap içi saklamalarda bu tür kutular daha avantajlıdır. Çünkü rafa konulan çantanın üzerine de depolama yapmak mümkündür. Bu şekilde alan tasarrufu sağlanır. Aynı mantıkla metrekaresi düşük işyerlerinde de kutu kullanımı daha avantajlı olacaktır. Kullanıcılar çantanın sıkışabileceği alanlarda ekipmanları muhafaza edebilir.
Acil yardım çantası kolay ulaşılabilir yerlerde olmalıdır. Acil bir durumda kutuya ulaşmak için efor harcamak hayatı riske atmak demektir. Özellikle kan kaybı yaşanan durumlarda ilk yardım malzemelerine hızlı erişim hayat kurtarır. Çantaların bu durumda bir avantajı daha vardır. Dolaplar sabit duran ürünlerdir. Dolayısıyla acil bir durumda ihtiyaç duyulan tüm ekipmanları yaralının yanına taşımak gerekir. Ayrıca taşınan ürünleri yere düşürmemek de gerekir. Zira pamuk ve gazlı bez gibi ürünler steril kalması gereken ürünlerdir. Böyle bir durumda çantayı taşımak çok daha pratik bir çözümdür. Çantanın el ergonomisine uygun tutma yeri, tek elle tüm ekipmanı taşımayı mümkün kılar. Haliyle acil bir durumda avantajlıdır.
Ecza Dolapları
Ecza dolapları çantalara göre daha ebatlıdır. Büyüklükleri modelden modele değişse de daima bir çantadan daha geniş iç hacme sahiptir. Dolayısıyla daha fazla çeşitte ve sayıda ilk yardım malzemesi taşımaya muktedirdir. Dolap büyüklüğü ne denli artarsa içine alacağı ürün sayısı da doğru orantılı olarak artacaktır. Büyüklük arttıkça dolaptaki raf ve kapak sayısı da artacaktır. Sürgülü ve kapaklı modellerin bulunduğu dolapların formu ve ebadı iş yerine göre seçilmelidir.
Ecza dolabı duvara sabitlenebilen ürünlerden oluşur. Bu şekilde havada asılı olurlar. Zemindeki kirlerden uzakta kalmaları böylece sağlanmış olur. Hijyenin şart olduğu bu muhafaza dolaplarında temiz yerde bulunma şarttır. Bunun için montenin gerçekleşeceği duvarı da doğru seçmek önemlidir. Rutubetin hakim olduğu küflü bir duvara ürünü asmak hijyeni olumsuz etkileyecektir. Dolayısıyla duvarın kuru ve temiz olması gerekir. Ayrıca merdiven altı gibi karanlık ve üstten toz düşmesinin mümkün olduğu yerlere de ürünü asmamak gerekir. Ürünü asarken dikkat edilecek bir diğer noktada da doğal hava şartlarından ürünü sakınmaktır. Yani ürünü açık alanda ya da doğa olaylarından etkilenen bir yerde tutmamak gerekir. Öncelikle güneşi ele alalım. Güneş ışınları hem temas ettiği noktayı ısıtan hem de solduran bir etkiye sahiptir. Eczane dolabı güneşten gelen zararlı UV ışınlarını doğrudan aldığında durumdan olumsuz şekilde etkilenecektir. Öncelikle dış yüzeyi yani dolabın kendisi nemini kaybederek kuruyacaktır. Bu dolabın daha kısa sürede bozulmasına yol açacaktır. Kendi kendine kuruyarak parçalanma ve dökülme riski oldukça fazladır. Dolap bunun sonucunda asılı olduğu duvardan düşebilir. Bu da bir takım iş kazalarına neden olabilir. Ayrıca güneşten gelen UV ışınları dolabın ısısını da artıracaktır. Böylece içindeki malzemeler de sıcaklıkla etkinliğini yitirecektir. Pomatları oluşturan yağ ve diğer bileşenler heterojen bir yapı sergileyecek, kimyasal bileşenler tepkimeye girerek etkinliğini yitirecektir. Bu tür malzemelerin oda sıcaklığında ve gölgelik fakat nem dengesi sağlanmış bir ortamda muhafaza edilmesi gerekir.
Eczane dolapları için dikkat edilmesi gereken bir diğer konumlama şartı da kuruluktur. Bunun için ürünü yağmur suyu başta olmak üzere sıvı temasından sakınmak gerekir. Aksi takdirde dolaptaki boşluklardan envantere sıvı sızacaktır. Islanan ilk yardım malzemeleri beklediği yerde bakteri üretecektir. Dolayısıyla ihtiyaç anında açık yaraya temas ettiğinde dezenfekte etmekten çok hasarlı bölgenin irritasyon oluşumuna neden olacaktır. Ayrıca ıslanan yara bandı türevi ürünlerin de yapışkanlığı ıslaklıkla birlikte kaybolacaktır.
Görüldüğü gibi dolap konumlandırmak öylesine yapılacak bir işlem değildir. Doğal şartlardan etkilenmenin minimum olacağı en doğru alan seçilmelidir. Ayrıca işçilerin bulunduğu ve yaralanma riski taşıyan alanlara da yakında olmalıdır. Çok aşağı ya da çok yukarı asılmamalıdır. Ortalama boydaki bir insan dolaba kolayca erişebilmeli ve her rafı net şekilde görebilmelidir.
Ecza kutusu olarak da dolabı kullanmak mümkündür. Bunun için ürünler uygun tasarım detaylarına sahiptir. Arkasında askı giriş yerleri bulunmasına karşın dolaplar tezgah üstü konumlanmaya uygun ayaklara da sahiptir. Bu şekilde masa üzeri ve benzeri yerlere ürünü koymak mümkündür. Uygun duvarın ortamda bulunmaması halinde tasarımdaki ayak detayları, kişiye seçenek sunar. Ayakları sayesinde düz zeminde durabilen kutular, oynama yapmadan sabit bir şekilde yerde durur. Ayakların belli bir miktar yükseltisi vardır. Bu şekilde tezgaha su ya da herhangi bir kirletici döküldüğünde ekipmanlar temiz kalır. Fakat konumlandırırken dolabın sırtını mümkünse bir duvara dayamakta fayda vardır. Bu şekilde dolaba çarpsanız bile dolap devrilmez. Fakat çarpma riski bulunmuyorsa illaki duvara dayama şart değildir.
Ev için ecza dolabı yasal zorunluluk taşımaz. Yani her evde illaki bir ecza dolabı olmalı gibi bir şart yoktur. Fakat evlerde bu tür bir ürünün bulunması sosyal sorumluluktur. Zira evler yaralanma riskine sahip alanlardır. Mutfak ve banyo gibi alanlar başta olmak üzere evin her noktasında yaralanma yaşanabilir. Özellikle çocuklu evlerde bu tür tıbbi materyallerin barındırılması önemlidir. Elden düşen bir kase, yemek yaparken kullanılan bir bıçak, sıçrayan bir kızgın yağ yahut tıraş olurken kullanılan bir jilet… Tüm bunlar ev içinde görülmesi muhtemel kazaların başkahramanlarıdır. Her biri tedavi gerektiren, acı veren kazalara sebebiyet verebilir. Bu tür kazalardan sonra bölgeyi yıkamak her zaman mümkün olmaz. Ev ecza dolabı bulunmayan bir evde böyle bir uygulama yapılması muhtemeldir. Fakat etin açılmasıyla sonuçlanan bir bıçak yaralanmasında dezenfektasyon için en uygun yöntem tentürdiyot sürmektir. Zira su ile kan akışı çok daha yoğun olacaktır. Ayrıca bölgeyi dezenfekte etmek için sabun kullanmak hem riskli hem de çok acı vericidir. Bu tür bir yaralanmada yaraya steril solüsyon dökmek ardından da yarayı uygun şekilde kapatarak bandajlamak akıllıcadır. Doktora ulaşana dek dolap içinde bulunan bu tür materyaller çok daha pratik, acısız ve etkili ilk müdahaleleri mümkün kılacaktır. Hafif yaralanmalarda kendi kendinize yapacağınız bir pansuman, sağlık harcamalarınızı daha hesaplıya getirmenizi de sağlayacaktır. Ayrıca yara bandı ve benzeri gibi kaybolmaya meyilli malzemelerin dolap içinde düzeni biçimde durması ev düzeni için de faydalıdır.
Ecza dolabı içi dolu şekilde de satılabilen ürünlerdendir. Bu ürünlerin tercihi kişiyi eczane ziyaretinden kurtarır. Çünkü dolap içinde yer alması beklenen ekipmanlar dolap ile birlikte kapınıza kadar ulaşır. Fakat bu tür ürünlerin satışı pek yaygın değildir. Zira tıbbi malzemelerin belirli bir raf ömrü bulunmaktadır. Dolabın satılmaması yahut geç satılması halinde içindeki envanterin kullanım ömrü azalmış olacaktır. Bu da kullanıcının zarar etmesine sebep olacaktır. Kullanıcı sağlığını ve kendi karını düşünen satıcı firmalar dolapları çoğu kez içi dolu değil; boş olarak satar. Böylece kullanıcı dolap içine yerleştireceği envanteri uzun süre kullanabilir. Bu tip ürünlere az sayıda ihtiyaç duyduğumuz göz önünde bulundurulduğunda, son tüketim tarihine daha çok olan envanterler edinmek hem malzeme hem de para tasarrufu yapmanızı sağlar.
Kilitli ecza dolabı üzerinde kilit bulunduran bir üründür. Kapak üzerinde metal bir anahtar giriş deliği bulundurur. Kilit sistemi yalnızca doğru anahtar ile aktive olur. Onun dışında dolaba zarar vermeden kapakları açmak mümkün değildir. Kilit sistemi küçüktür. Dolayısıyla anahtarlar da küçüktür. Bu anahtarları sürekli yanında taşımak için uygundur. Doğru anahtar ile dolap kolayca açılır. Sistem, çoğu kez tek sefer kilitlemeye izin verir. Kilitli modeller özellikle evde küçük çocuğu olan aileler için avantajlıdır. Bu şekilde çocukların tıbbi malzemelere erişimi kısıtlanmış olur. Özellikle dolap içinde ilaç ve krem saklanıyorsa kilit çok önemlidir. Zira küçük çocuklar bu tip krem ve hapları ağzına sokma eğilimindedir. Plastik ecza dolabı içindeki yanlış bir ilaç, çocukta ciddi sorunlara yol açabilir. Özellikle zehirlenme yaygındır. Çocuk yalnızca birkaç tablet yutmuş olsa bile, boy – kilo kaynaklı vücut direnci sebebiyle az miktardaki tabletten çocuğun zehirlenmesi olasıdır. Fakat evde ya da iş yerinde böyle bir model kullanımı gereksizdir. Öyle ki acil bir durum anında anahtarı taşıyan kişiye daima erişilmeyebilir. Her ne kadar anahtarlar çoğunlukla iki kopyadan oluşuyor olsa da iş yeri gibi kalabalık ortamlarda kilit sistemi anlamsız ve gereksizdir. İş yerindeki her çalışan ihtiyaç duyduğu anda dolaba erişim sağlayabilmelidir. Bu tür bir kilit sistemi, işçilerin hakkını gasp etmek olacaktır. Ayrıca iş güvenliği ve işçi sağlığı yönetmeliğine de aykırıdır.
Camlı ilaç dolabı kapak kısmında plastik yerine cam kullanılan modellerdir. Cam kırılgan olsa da plastikten daha dayanıklıdır. Ayrıca daha temiz bir görünüm sunar. Cam modele göre iki kapak üzerinde dışa açılır olabileceği gibi sürgülü de olabilir. Sürgülüde cam kullanmak pek pratik olmayacaktır. Zira dolabı açmak için el ile kapıyı sağa doğru itmek gerekir. El üzerinde bulunan doğal yağ yani sebum, cam üzerinde belirgin bir leke bırakacaktır. Plastik kapaklarda bu tür sebum kalıntıları dikkat çekmeyecektir. Cam ötesini aynen gösteren bir üründür. Kapaklar kapalıyken de dolap içinde bulunan malzemeleri görmek mümkündür. Buzlu olmadığı müddetçe her sağlıklı insan envanteri kapaklar kapalıyken seçebilir. Plastikte de benzer bir durum söz konusudur. Tırtıklı olmadığı müddetçe cam kadar net olmasa da ardını gösterebilir.
İlaç dolabı terimi ile de bilinen dolaplar, raf ve bölmelere sahiptir. Ufak bölmeler ve dar rafları içine konulacak malzemeleri saklamak için uygun boşluğa sahiptir. Başka malzemeler koymak için yeterli olmayan bu malzemeler tıbbi envanter için doğru ebatlardadır. Makas ve cımbız gibi malzemeleri gruplamak için bir bölme seçmek kullanıcı faydasınadır. Birbiri ile ilintili, kombine kullanılan malzemeleri bir arada tutmak doğru bir hamle olacaktır. Fakat bunu yaparken ebatlara da dikkat edilmelidir. Yani bir pamuğu ele alalım. Pamuğu küçük bir alana sıkıştırmak doğru olmayacaktır. Çünkü zaman içinde sıkıştığı yerden kurtularak dolap içine düşmesi olasıdır. Ayrıca (özellikle sürgülü kapılı olanlarda) kapağın işlevselliğini bozması mümkündür.
İlk Yardım Çantası Fiyatları
İlk yardım çantası fiyatları ortalama 50 TL’den başlar. Fiyatı arttırmak daima mümkündür. Özellikle ev içi modellerde fiyatlar çok daha yüksek meblağları bulabilmektedir. İş yerleri için plastik modeller yeterli olurken ev dekorasyonuna önem veren kişiler bu tür ürünleri evde barındırmak istemeyebilir. Bu durumda dolap olarak ahşap ve standart dolap görünümündeki ürünlere yönelebilir. Ebatları ve yapıldığı ham madde gereği bu ürünler 250 – 300 TL gibi fiyatlardan satışa sunulur. Plastik standart modeller ebadına, kapak sayısına, göz sayısına, raf sayısına ve kullanılan materyale göre değişir. Raf ve göz sayısının fazla olması, derinlik ve ebatların büyük ölçülerde olması fiyatı yükseltir. Bu ürünlerde kapağın cam yerine plastikten yapılması da benzer biçimde fiyatı düşürür. Kilitli mekanizmalar, ürün fiyatını artırır.
İlk yardım seti fiyatları içi boş ürünlere göre daha yüksek fiyatlıdır. Çünkü hem muhafaza kabına hem de içinde kullanılabilir ürünlere sahiptir. Çoğunlukla çanta tipinde olan bu ürünlerin büyüklüğü ve kapsamı farklıdır. Kimileri içinde termal battaniye dahi barındırabilir. Elbette bu tür alışılmışın dışında işlevsel tıbbi müdahale ekipmanları fiyat yükselticidir. Bu tür set ve kitlerin önemli bir artısı vardır. O da tüm ekipmanı toplamada kolaylık sağlamasıdır. Örneğin pamuk ve steril solüsyon gibi malzemeleri eczaneden edinmek mümkündür. Fakat termal battaniye gibi sete dahil bazı ürünleri eczanede bulmak mümkün değildir. Birden fazla yer gezerek ekipmanı toplamak yoğun çalışma gösteren kişiler için dezavantajdır. Dolayısıyla ecza dolabı fiyatları her ne kadar bu modellerde daha yüksek olsa da tercih edilebilmektedir. Harcanan tüm o efor ve harcanan ulaşım bedelleri düşünüldüğünde fiyatı biraz daha fazla ödeyerek set almak kimi kişilere daha avantajlı olabilir. Elbette herkes bu tür sıra dışı malzemelere sahip olmak zorunda değildir. Çok farklı risklerin olduğu endüstriyel – sanayi ortamlarında bu tür sıra dışı envanterlere ihtiyaç vardır. Böyle yerlerde sıra dışı malzemelerin temini bir seçenek değildir. Fakat standart yaralanmaların risk oluşturduğu durumlarda bu tür farklı malzemelere ihtiyaç yoktur. Dolayısıyla edinilmesinde bir zarar ya da sakınca olmasa da edinilmemesi de herhangi bir problem yaratmaz. Kısacası böyle iş yerinde daha düşük fiyatlı olan sıradan dolap veya kitler tercih edilebilir.
Ecza dolabı en ucuz versiyonu hiç şüphesiz ki en az göz sayısına sahip, ebadı küçük ve tek kapaklı olan üründür. Elbette bu ürünün içi de boştur. Bunun dışında ürünü ucuz kılan başka unsurlar da vardır. Örneğin içi dolu bir dolabın ucuz olması için STT yeterlidir. İçeriğinin kullanım süresi dolmaya yaklaştıkça, ürünü elden çıkarmak isteyen satıcı ürünü daha cazip kılmak adına fiyatı düşürecektir. Böyle bir tutum, kesinlikle etik değildir. Bu tür medikal ürünlerin son kullanma tarihi olduğundan habersiz tüketicilerden yararlanmak demektir. Böyle bir indirim, kısa bir süre içinde kullanılamaz hale gelecek ürünler için piyasanın altında da olsa bir bedel ödeyen tüketiciyi, mali açıdan sömürmekten başka bir şey değildir. Dolayısıyla ucuz ürün peşinde olan kullanıcılar, satın aldıkları içi dolu modellerin STT ibaresine dikkat etmelidir.
İçi dolu ecza dolabı kimi mağazalarca satışa sunulabilir. İçeriğindeki ürünlerin belli bir raf ömrü vardır. Bu nedenle çoğu zaman dolap satıcıları ürünleri içi boş olarak temin etmek ister. Bu noktada eczaneden gerekli malzemeleri satın almak gerekmektedir. İçeriğinde sargı bezi, gazlı bez ve tentürdiyot gibi malzemelerin bulunacağı bu ürünleri temin ederken son tüketim tarihine dikkat edilmelidir.
Dolaplar çoğu zaman beyaz renktedir. Yapıldığı materyal plastiktir. Plastik son derece uzun ömürlü ve düşük maliyetli olması bakımından tercih edilir. Kimi modellerde saydam yani şeffaf kısım cam olacak şekilde tasarlanabilir. Bu ürünler, çoğu zaman duvara monte şekildedir. Kare ya da dikdörtgen formu ile arzuya göre masa üzeri şeklinde de konumlandırılabilir.
Ekonomik ecza dolabı daha çok küçük ebatlı plastik materyalli ürünlerdir. Tek gözlü, iki gözlü, üç gözlü ve dört gözlü modelleri vardır. Bu ürünler tek bölmeli, iki bölmeli, üç bölmeli ve dört bölmeli şeklinde de adlandırılabilir. Bu ürünlerin içi boş olduğu bilinmektedir. Ekstra maliyetleri azaltmak bakımından dolap içeriğini azaltma yoluna gidilmiştir.
Kimi modeller büyük olmasına karşın uygun fiyatlı olabilir. Bu ürünün kampanya dahilinde indirime girmesine bağlı fiyatlandırılmış olabilir. Fiyatları etkileyen bir başka unsur da ürünün imalatını kimin gerçekleştirdiğidir. Bu alanda pek çok yerli ve yabancı üretici firma bulunur. Yerli üreticiler imalatı kendi bölgesinde gerçekleştirdiği ve ulaştırma - gümrük bedeli ödemediği için ürüne daha az fiyat biçebilirler.
Ekonomik ilk yardım çantası da tıpkı dolap gibi farklı fiyatlara tabidir. Ürünlerin fiyatları içeriklerinin zenginliğine göre belirlenir. Ürün içeriği ne denli zengin ise fiyat da o derece yüksektir.
İçeriğinde pek çok önemli gerecin bulunduğu ürünler kimi zaman deprem çantası ismi ile de anılabilir. Bu şekilde anılmasının nedeni ürünlerin deprem gibi doğal afetler sırasında oluşan yaralanmaları da gidermeye yardımcı olmaktır. Lakin hazırlanan bir deprem çantası içinde su, el feneri ve düdük gibi materyaller de bulunmalıdır. Ayrıca raf ömrü uzun paketli gıdaları da çanta içeriğine eklemek önemlidir. Zira deprem gibi ani ve beklenmedik bir durumda bu ürünlere ulaşım hayat kurtarıcı olabilmektedir.
Ekonomik bu ürünler içine kimi zaman ilaç ve kremler eklenebilir. Antiseptik yara pomadları bu noktada tedarik edilecek önemli ilaçlar arasında yer alır.